Nedim Şener ‘Bize düşmanlık edecek ekibi de biz oluşturmalıyız’
HABERİ PAYLAŞ

‘Bize düşmanlık edecek ekibi de biz oluşturmalıyız’

İşin gerçeğini söyleyelim; Fetullahçı Terör Örgütü ile gerçek mücadele 15 Temmuz 2016 tarihli darbe girişiminden sonra başladı. HYSK yetkililerinin açıklamaları ve seçim sonuçları dikkate alınarak yargıda beş bin FETÖ mensubunun olduğu biliniyordu.

17/25 Aralık 2013 ile 15 Temmuz 2016 arası yani 2 yıl 8 ay boyunca yalnızca 64’ü açığa alınabildi. 15 Temmuz 2016’den bugüne kadar açığa alınanların sayısı 4 bini buldu. Nitekim, kısa süre önce HSK Başkan Vekili Mehmet Yılmaz, yargıda FETÖ temizliğinin tam olarak bitmediğini açıkladı.

Haberin Devamı

Son zamanlarda yargı kaynaklı çelişkili kararlar bir şeyleri anlatıyor sanırım. Örgüt bir yandan da yeniden yapılanmaya çalışıyor. Kısa süre önce Kayseri’de bir evde yapılan toplantıda gözaltına alınanların tamamı daha önce tutuklanıp cezaevine girmiş ve tahliye edilmiş kişilerdi. Yine cezaevinden çıkan kişilerin esnaflardan para toplama girişimi soruşturma dosyalarına yansıdı. Dün basına yansıdı; İstanbul’da dokuz ilçede yeniden yapılanma girişiminde bulunan FETÖ üyelerinden 82’si hafta içinde gözaltına alındı. Bu yeniden yapılanma çalışmaları örgütün kararı. Soruşturma birimleri yeniden yapılanmalarla ilgili ciddi çalışmalar yapıyor. Özellikle cezaevine girmiş çıkmış kişilerin yeniden yapılanmada görevlendirmesi, örgütün “dikkat dağıtma” taktiği olabilir. Böylece, halen devlet içindeki kripto yapıyla mücadele yerine dikkati bu alana kaydırmak isteyebilir. Çünkü Türkiye için asıl sorun halen, yargıda, bürokraside, Emniyet ve TSK içindeki kripto FETÖ yapılanmasıdır.

RENKLENDİRMEYE DİKKAT

TSK’da 15 binden fazla FETÖ mensubu ihraç edildi, 15 bine yakın FETÖ mensubu da isim isim biliniyor. Nitekim önemli bir kısmı, “Zaten gözaltına alınmayı bekliyordum” diyerek, bildiklerini anlatıyor. Yüzde 48’inin itirafçı olması bunu gösteriyor. TSK gibi emir-komuta zinciri altındaki kurumlarda FETÖ mensuplarının inisiyatif kullanması oldukça zor. FETÖ o yüzden etkili vuruşlarını sivil bürokrasi ve yargı eliyle gerçekleştiriyor. Kamuoyuna yansıyan belgeler, kararlar bize bunu gösteriyor. Hâlâ anlaşılamayan şey; FETÖ’nün “Renklendirme” taktiği. Size “Renklendirme” ile ilgili örgütün bir kaç talimatını aktarayım: “- Herhangi bir rengi temsil eden, karaktere göre hareket tarzı belirlemeli; kimisi namaz kılmalı, kimisi milliyetçi, kimisi solcu, kimisi ehli tarik. Tek renk ve hareket tarzı olmamalı. -Her alanda dengeleri gözeten ve zıddını da kendisi oluşturan bir yapıya bürünmeliyiz. Yani kendinize düşmanlık edecek ekibi de biz oluşturmalıyız. Sosyal madyada varlığımızı hissetirmeden devam ettirmeliyiz.” Konu FETÖ olunca hiçbir şey göründüğü gibi değildir. İşte böylesine şeytani bir örgütle karşı karşıyayız.

Haberin Devamı
Sıradaki haber yükleniyor...
holder