Nedim Şener O duvar 20 yıldır duruyor
HABERİ PAYLAŞ

O duvar 20 yıldır duruyor

Haberin Devamı

Tarihte geçilmeyen yıkılmayan duvar yok. Bunun tek istisnası Türkiye’deki adaletsizlik duvarı. Yıllardır yalan ile gerçek arasındaki o set hiç geçilemedi. Adalet taleplerinin gücü adaletsizlik duvarını aşamadı. Onu yıkamadı. Bırakın yıkılmasını, hiç kimse o duvardan bir tek tuğlayı çekmeye cesaret bile edemedi.

O duvarın tuğlaları, cinayetleri planlayanlardan, tetikçilerden, onları gözetenlerden, cinayeti soruşturanlardan, yargılamayı yapanlardan, siyasetçi ve bürokratlardan oluşuyor. O duvar Kemal Türkler, Abdi İpekçi, Uğur Mumcu, Musa Anter, Bahriye Üçok, Muammer Aksoy, Necip Habletimoğlu ve Hrant Dink gibi nice siyasi cinayetlerde gerçeklerle yalanların arasına giriyor.

O duvarı bize 24 Ocak 1993 günü Uğur Mumcu’nun öldürülmesinden sonra ilk kez Mehmet Ağar itiraf etmişti. Güldal Mumcu “Karşımıza sürekli engeller çıkıyor. Bir duvar örülüyor sanki” deyince devletin görevlisi Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağar: “Evet bir duvar örülüyor.” cevabını vermişti. Duvarı ondan daha iyi bilecek kim olabilirdi. Güldal Mumcu: “O zaman bir tuğla çekin duvar yıkılsın” deyince Ağar: “Çekemem” karşılığını vermişti. Gerçekten de hiç kimse o duvardan bir tek tuğla çekemedi.

Adalet enkazı iade etti

Uğur Mumcu’nu öldürülmesinin ardından geçen 20 yılda,12 hükümet, 8 başbakan, 16 içişleri bakanı, 15 adalet bakanı, 9 milli savunma bakanı, 10 emniyet genel müdürü, 4 MİT müsteşarı değişti.

Bırakın Mumcu dosyasını, tek bir faili meçhul cinayet dahi aydınlatılamadı. Polisler, istihbaratçılar, müfettişler, savcılar olayı soruşturduklarını söylediler. Siyasetçiler, artık bu yargının işi deyip kestirip attılar.

Tetikçilerle yetinmemizi isteyen hukuk sisteminin yıllar sonra Mumcu ailesine “adalet adına” geri verebildiği tek şey 24 Ocak günü bombayla havaya uçurulan otomobilin enkazı oldu. İşte o enkaz bizler için tarihi öneme sahiptir. Ama asıl Türkiye’de adaletin nasıl enkaza dönüştüğünün resmidir.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder