Giriş
“Borcun üzerine borç geliyor. Çalışmak çare olmuyor. Bir yol gösterin” diye yazdı Hülya Kırkız. Evlerine gittim. Üç kişilik aileye üç ayrı bütçe yaptık. Borcu sildik attık. İşte hikayesi
SORUN
- Büyük oğlu üniversiteye başlayacak ama para yok.
- Gider gelirden 1000 lira fazla.
- Hülya Hanım işinden para kazanamıyor.
- Birikmiş 27 bin liralık borçları var. Her ay artıyor.
[[HAFTAYA]]
ÇÖZÜM / Üç ayrı bütçe
- Önce gelir ve giderler eşitlenecek.
- Sonra plan yapılıp borçlar ödenecek.
Evin kadını, annesi, Hülya Kırkız, pazara alışverişe bile gitmeyen bir kadınken, nakit lazım diye pazarda satılacak şeyler geliştirip pazarcılığa başlamış. Girişimci olmuş. Her gün sabah 06.00’da yola koyulmuş. Para kazanır dururmuş.
Tutumlu koca
Eşi Nevzat Bey ise pozitif, eşine destek olan, çalışan, tutumlu yaşayan iyi bir eş ve baba. Öyle ki işyerinden verilen yemek fişlerini harcamıyor, eve getiriyor. Market alışverişinde kullanıyorlar. İhtiyaçları olan şey sadece doğru yönlendirmeler. Ellerinden gelen herşeyi yapıyorlar ama borç içindeler. Peki sorun nerede? PLANSIZ PROGRAMSIZ YAŞAMAK.
Kanal tedavisi yapmalı
Diyelim borç bir diş ağrısı, bunun kök sebebini anlayıp, kanal tedavisi yapmazsak, ağrı büyür de büyür. Sonra dişi alır götürür. Kanal tedavisi yaptırdınız mı bilmiyorum ama meşakkatli bir operasyondur, acıtır, sonrası ağrı yapar, ama dişi kurtarır. İşte Kırkız Ailesi’nin temel ihtiyacı bu tedavi. Sıvadım kolları, verin dedim elime neşteri, başlıyoruz...
1) AİLE BÜTÇESİ
SORU: Bu devran böyle döner mi? CEVAP: Hayır. Toplam 3 adet kredi kartları var. Üstelik limitleri gelirlerinin kat kat üzerinde ve tamamı dolu. Paraya ihtiyaç duyduklarında kredi kartlarına yüklenmişler. Onları suçlamıyorum, birçok kişi bunu yapıyor, ama bu olayı çözmüyor. Diş ağrısına pansuman yapıyor unutmayın. Kökten çözüm şart. (Sizin de kredi kartı borcunuz varsa bana YAZIN, yalnız değilsiniz).
Çare tükenmez ama..
Hülya Hanım’ın kredi notu 812. Ortalamanın çok altında. Bu şu demek: Kredi almak istedikleri zaman bankalar onları RİSKLİ bulacak ve onlar da kredi vermek istemeyeceklerdir. (onlar da işini yapıyor sonuçta). Kredi notları iyi olsaydı düzgün bir ödeme planı hazırlayarak İHTİYAÇ kredisi çekebilirdik. Makul aylık ödemelerle borcu kapatabilirdik. Başka bir çözüm yolu bulup bu borçtan kurtulmalıyız. Çare tükenmez.
Tarlayı satmalı mı?
Memlekette tarlaları var. Satabilirler. Onlara şunu söyledim, sizin kredi kartı borç faizi senede yüzde 25, peki tarla o kadar değerleniyor mu her sene? İnceledik. Cevap NET: HAYIR. Biraz daha beklersek borç öyle büyüyecek ki ileride tarlayı da satsak yetmeyecek. Karar aldık ARSAYI HEMEN satılığa çıkartacaklar.
2) HÜLYA HANIM'IN İŞ BÜTÇESİ
SORU: Bu işi yapmaya değer mi? CEVAP: Evet ama farklı bir şey yaparak. Evi dükkan yapacağız Hülya Hanım’ın giderlerini topladığımızda neredeyse gelire eşit. Tuttuğu dükkan çok büyük bir yük getiriyor. Halbuki evleri geniş, ferah. Evin büyük odasını onun dükkanı yapmaya karar verdik. Böylece ayda tam 350 lira tasarruf edecekler.
3) TAHİR’İN BÜTÇESİ
SORU: Oğullarının eğitimi için il değiştirmeye değer mi? HAYIR: Hayır. Geriye oğulları Tahir’in eğitim masraflarını düzene sokmak kaldı. Annesi “Tahir okumaya nereye giderse biz de mecbur gideceğiz. Bir de ona aylık kira verecek gücümüz yok’’ diyor. Bakalım işi rakamlara vurunca ne olacak?
Ayda 190 liraya oğullarına 2 güçlü kanat aldılar
Tahir’in şehir dışında okuması halinde 190 lira ek masrafı olacak. Bu fazlalığı da alacağı geri ödemeli bursla hayli hayli kapatabilir. Karar verdik, Tahir’i üniversiteye yalnız yolluyoruz. Biz anne babalar olarak çocuklarımıza sevgiden sonra verebileceğimiz en güzel şey iki güçlü kanat. Kendi ayaklarının üzerinde durmayı öğrenecek. Devletin sağladığı imkanlardan faydalanacak. Mis gibi güvenlikli yurdunda kalacak, her akşam da “Yemeğimi yedim anne” diye arayacak.
