Giriş
İster çatı olsun, ister temel, ister gövde aday... Hâlâ eşkal veriyorlar: - En güzel vasıflara sahip. Yahu anladık. Ama kim? İsmini söyleyin artık şunun.
[[HAFTAYA]]
Neden böyle, biliyor musunuz? Herkesin işte bu benim Cumhurbaşkanım diyebileceği, rahatça içine sindirebileceği, dört başı memur, namus timsali, ahlak şampiyonu, demokrasi rekortmeni, diplomasi üstadı, dünyaca saygın bir Süpermen arıyorlar. Haklılar. Çankaya’ya böyle biri yakışır. Ama bir şartla: - Seçimi kazanması şartıyla.
İşte, o noktayı atlıyorlar. Gündeme gelen, daha da gelecek olan bütün adaylar, şüphesiz çok mükemmel. Ama yetmez. Seçimi kazanamadıktan sonra ne yapayım?
Beyler. Bırakın bu romantizmi. Şu gerçeği kabul edin: Size iyi bir Cumhurbaşkanı lâzım değil, seçimi kazanacak bir aday lâzım... Anlaşıldı mı? Hem, söyler misiniz, “ideal insan” olarak öne süreceğiniz aday, eğer seçilemezse, taşıdığı bütün o vasıflar ve hasletler, milletimize bir şey ifade etmemiş mi olacak? Hazin değil mi?
Reytingi olmayan “mükemmel filmle” ne yapacaksınız? Bence vazgeçin bu sevdadan... Haa, çok beğendiğiniz biri varsa, buyrun, kurultaya sokun, kendinize lider yapın. O kolay. Ama Cumhur’un karşısına, Cumhur’dan oy alabilecek bir çetin ceviz çıkarmalısınız... Aksi halde hezimet.
