Giriş
Yine havanda su dövdük.
Dikkat buyurun.
Parti kapatmakla kapatmamak arasında hiçbir fark yoksa, kendimize niye bu kadar eziyet ettik?
Bir tabela iniyor, yerine yenisi konuyor.
Meclisten istifa ediliyor ama edilmemiş gibi oluyor.
Siyaset yasağı geliyor ama gelmemiş gibi hayat yine devam ediyor.
- Ahmet Türk bağımsız aday olabilir.
- Yahu zaten bağımsız gelmişti Meclise.
***
Şunun için yazıyorum.
Sevgili arkadaşlar.
Parti kapatmak zorlaşsın diye biz niye popomuzu yırttık yıllarca?
Zorlaşsa ne olur, kolaylaşsa ne olur?
Ne lüzum var uzun uzadıya yasa değişikliklerine? Nitekim Anayasa Mahkemesi 7-4 değil 11-0 oybirliğiyle karar verdi de ne oldu? Yüksek Hakimleri antipatik yapmaktan başka ne işe yaradı bu?
- Parti kapatmak.
Üf, ne büyük laf. Halbuki sıfır yaptırım.
***
Duydunuz mu?
Türkiye, Parti Mezarlığı’na dönmüş.
Hani, nerede?
Kapatıldığı için işlevini bitirmiş bir parti gösterin bana.
AP mi, CHP mi, MSP mi, MHP mi, tek parti gösterin.
Gösteremezsiniz.
Öyleyse nedir bu zahmet, kıyamet? Attığınız taş, ürküttüğünüz kurbağaya değmiyorsa, yazık değil mi Hukuka?
- DTP aynen yaşıyor.
Ona memnun oldum.
Ama günlerdir lüzumsuz bir geyik yaptığımız için, en başta kendime acıdım.
Sonuç:
DTP, mağdur değildir, üzülmeyin.
Ama biz DTP’ye mahcubuz.
Hem de pisi pisine.
