Dünkü heyecan

Dün bütün Türkiye, Şike Davası’na kilitlenince, 3. Yargı Paketi’ni de unuttuk, Leyla Zana’yı da unuttuk.
Ne Suriye krizi kaldı, ne 28 Şubat Soruşturması.
Aziz Yıldırım’ın tahliye haberi gelince de zaten akan sular durdu.
* * *
Lakin, anlayamadığımız bir nokta var:
- Aziz Bey kiminle şike yapmış?
Yâni, karşısındaki muhatabı kim?

[[HAFTAYA]]

Hangi zat veya zevat? Onlar da Aziz Bey’le “eşit ceza” almış mı?
Mesela şikede adı geçen maçlardan biri, Ankaragücü maçı. Aziz Bey Ankaragücü’nden kiminle şike yapmış? Adı ne? Soyadı ne?
Bunları öğrenemedik.
Her neyse.
Şeriatın kestiği parmak acımaz.
* * *
Karar açıklanmadan önce, Aziz Yıldırım’ın, adliye önündeki Fenerbahçeli taraftarlara gönderdiği bir mesaj var. Diyor ki:
- Karar ne yönde çıkarsa çıksın, Cumhuriyet Mahkemelerini saygıyla karşılayacaksınız.
Taşkınlık istemiyorum.
Her celsede mahkeme heyetiyle zaman zaman gergin dakikalar geçirmesine rağmen, Yıldırım’ın Türk Adaleti’ne duyduğu güven ve saygı, ayrı bir yazı konusudur.
Nitekim Metris’teki tutukluluk süresince, ziyaretine gelen insanları hep o teskin etmiş, yargıya toz kondurtmamıştır.
* * *
Hayata ve özgürlüğe hoş geldin Aziz Bey diyorum.
Ama asıl geçmiş olsun’u, vefalı kardeşleri Ali ve Acar Yıldırım için söylüyorum. 1 yıldır kahroldular...
Ne mutlu böyle kardeşleri olan bir abi’ye.