Rauf Tamer Düzen'e çekidüzen
HABERİ PAYLAŞ

Düzen'e çekidüzen

Haberin Devamı

Düzen’e çekidüzen
Siyaset yapmak artık kolay değil.
İlk seçimde kürsüye çıkıp
ne diyeceksin?
- Ben Müslüman’ım, bana oy ver.
Hayır. Yetmez.
Türkiye’nin ezici çoğunluğu zaten
Müslüman. Ne ayrıcalığın var senin?
- Ben milliyetçiyim, bana oy ver.
Hayır. Yetmez.
Türkiye’nin ezici çoğunluğu zaten
milliyetçi. Söyle bakalım, demokrat mısın?
- Ben laik’im. Bana oy ver.
Yahu benim devletim zaten laik.
Cumhuriyetçiliği senden mi
öğreneceğim?

*

Bitti o devir.
Neydi o?
Cami, falanca partinin malı...
Bayrak ve Misak-ı Milli bir başka
partinin tekeli... İnsan Hakları ve
Demokrasi de bir başka partinin
meşgalesi...
Ne bu? Görev bölümü mü yoksa
ganimet paylaşımı mı?
Dünyanın hiçbir yerinde görülmemiş
bir kolaycılıktı bu. Beraberinde inat ve
saplantıyı getirdi... Epey sürdü.
Ama şimdi sökmüyor.
Dağarcığındaki bilgiyi ve eteğindeki
taşları bir dök bakalım. Türkiye için
ne yapabilirsin? Çağdaş uygarlığı
nasıl yakalayabilirsin? Bir anlat.

*

Şu yutturmacaya bakın.
Muhafazakârların asla sosyal
demokrat olamayacağını hangi kitap
yazıyor? Peki, sosyal demokratların
inanç dünyası’ndan uzak durmalarını
hangi anayasa emrediyor?
Milli duygular çağdaşlık’a engel mi?
Ya liberallik? Moral değerlerden uzak,
sadece ekonomik bir kalıp mı?
Mümkün mü? Ot gibi saman gibi
insan olur mu? Bu kadar keskin sınırlar,
bizi yıllardır çok yordu. O süreç
içerisinde önce dil siyasallaştı, sonra da din.
Ama yetti.
Artık yok öyle.

*

Yarın miting meydanlarına çıkıp
ne diyeceksin sahi?
- Ben açılım yapacaktım ama
yaptırmadılar.
Söyleme.
Açıl açılabildiğin kadar.
- Ben açılıma katılmadım çünkü
suç’a ortak olmamı istediler.
Söyleme bunu.
Kendi özel açılımın varsa kendin yap.
Ya da ilan et.
Her iki taraf artık mecburdur:
Sağdaki yobazlarla soldaki yobazları
tasfiye etmeye.
Etmezlerse ne olur?
Yeni oluşum’lara gün doğar.
Ve kartopu hızla büyür.
Büyüsün.
Hantal siyaset’e bir daha kimse
dönemez. Yelpaze tekrar dizayn edilir.
- Düzen’e çekidüzen.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder