Memleket yangın yerine döndü diye insan sevinir mi?
Sevinir.
Yeter ki açılım projesi fiyaskoya dönüşsün.
Mümkünse iç savaş çıksın.
İşte bu kafa, hâlâ o kafa.
50 yıldır bu böyle.
Ama haklıdır.
Sırtında yumurta küfesi yok.
Ne ekonomi ilgilendirir onu, ne de turizm.
Ne işsizlikten sorumludur, ne de asayişten.
Ne Ermenistan umurundadır, ne de Kıbrıs.
- Oh olsun Türk Devletine.
Başından büyük işlere kalkar mı?
Alsın boyunun ölçüsünü.
***
Dış mihraklar palavrasını unutun.
Arıza içeride.
Hattâ diyebilirim ki ecnebiler, bize bizden daha özen göstermekte. Hattâ diyebilirim ki içimizdeki azınlıklar, bize bizden daha hassasiyet sergilemekte.
- Yurtta Sulh, Cihanda Sulh.
Kim demiş, ne zaman demiş? Hayır, inanmıyorum.
- Muasır medeniyet.
Kim demiş, ne zaman demiş? Hiç uydurmayın. İnanmıyorum.
- Ne mutlu Türküm diyene.
Hah... Buna inanırım.
Sahiden ne mutlu.
Zira Türk olmak, dünyanın en zor işi... Her babayiğitin harcı değil.
***
Bismarck, oğluna ne demiş:
- Tek cephede çarpış.
Halt etmiş.
Tek cephede herkes çarpışır.
Biz yirmi cephede birden çarpışıyoruz.
Hepsi de yurt içinde.