Giriş
Peki, kabul ediyorum.
Teziniz doğrudur:
- Türk halkı, dikta rejimine oy verdi.
- Türk halkı, kendine bir diktatör seçti.
Ama demokrasi sayesinde.
Tamam mı?
Peki, kabul ediyorum.
Tespitiniz doğrudur:
- Türk halkı, hak hukuk ve adalet istemiyor.
- Türk halkı, huzur refah ve özgürlük sevmiyor.
Tamam mı?
Anlaştık mı?
Bu yüzde 52.6, sizi doğrulamıyor mu?
Bir itirazınız var mı?
Ne güzel buyurmuşlar:
- Halk, lâyığını buldu.
İlk müjdeyi kim verdiyse ağzına sağlık:
- Adam, kazandı. “Seni başkan seçtirtmeyeceğiz” diyenlere rağmen, halk, kararını verdi, bir imparator seçti. Çünkü halk, zulüm görmekten zevk alıyor. Kime ne?
Unutmadan... Yüzde 30’u aşan, Muharrem İnce’dir, CHP değil... CHP, yüzde 22.
40 yıl evvel de yüzde 40’ı aşan, yine CHP değil, Ecevit idi.
Madem lider mühimdir, Kılıçdaroğlu yönetimindeki parti niye hâlâ bir adım ileri gitmiyor?
Haa, anladım. Oraya buraya “ödünç oy” veriyor. Yani, Yeni Cami önünde zar zor topladıklarını, götürüp Sultanahmet’te dağıtıyor.
Bunu eleştiriyor değilim. Barajı aşsın diye HDP’ye verilen o ödünç oylar, demokrasi adına bir zarafettir... Kutlarım.
Ancak sormak isterim: Maazallah, MHP’yi de bir gün baraj tehlikesinde görseniz, aynı âlicenaplığı ona da yapar mısınız?
Kaldı ki HDP: “Bu oylar benim” diyor. Cevap verin. Verin ki, seçmene nasıl hükmedilir, bir anlayalım.
