Ne büyük azap

Referandumda oluşan yüzde 48.6’lık “hayırcı” blok, parlamenter sistemi geri getirmek için elbet mücadele edecektir. Hakkıdır.

Lakin referandumu yok hükmünde sayarak, neyi geri getirmiş olacaktır? Gitmemiş ki geri gelsin.

★

Eğer içinde yaşadığımız şu süreç, gayrimeşru ise, 2019 seçimlerini nasıl meşru görebilirsiniz? Yanyana 2 sandık neyin nesi? Siz seçime niçin katılacaksınız?

Madem katılacaksınız, referandumu iptal için mahkemelerde ne işiniz var?

★

Doğru olan şudur: Şikayetinizi geri alırsınız. Referandum sonucunu beğenmemişseniz bile 2019’a kadar ona katlanırsınız. Sonra seçime girer, yüzde 50 + 1’le iktidara gelirsiniz. Sonra da Parlamenter Sistemi - hem de daha mükemmelini - geri getirmek üzere harekete geçersiniz.

Millet de size şapka çıkarır.

★

Tıpkı bunun gibi... İç tüzük değişikliği’yle “muhalefetin sesi kısıldıysa” sesini açmak sizin elinizde.

- Çare 2019’dur.

Öyle ya.

Hem iç tüzüğü yok sayıp, hem de 2019’a kadar aynı iç tüzükle mecliste oturmak, ne büyük azap.

Not: İsviçre Dışişleri Bakanlığı’nın, kendi vatandaşlarına yaptığı şu uyarıya bakar mısınız:

“Türkiye’ye seyahat etmek isteyenler, düşman olarak görülüp görülmeyecekleri konusunda iyi düşünmeliler.”

Nasıl?

Bir devlet ciddiyetine benziyor mu?

Bir Avrupalı’nın üslubuna benziyor mu?

Savaş ilan etseler daha medeni bir davranış olmaz mı?