Ölçüm yapın

Her seçime giderken bunu
hep söylerim: Eğer siz de bir
temayül yoklaması yapmak isterseniz,
önce şoförlerle konuşun. Taksi
şoförleri’yle... Siyasi havayı
hemen sezersiniz.

Sonra, Polisler’in tavrını inceleyin...
Rüzgarın yönünü hemen anlarsınız.
Bir de Garsonlar’a dikkat edin.
Siyasi tercihleri, epey ipucu verir size.

[[HAFTAYA]]

*

Peki başka?
Var.
Ben bir de eski tüfekler’e
bakarım. Ne tarafa meyletmişlerse,
hatta oralardan aday olmaya bile
kalkışmışlarsa, bunu ölçü kabul ederim.
Zira iyi koku alırlar. İlk onlar alırlar.
Müşkülpesent İstanbullular’ı da
sakın unutmayın. “Nereye oy
vereceğiz” diye size soruyorlarsa
bu numarayı yutmayın. Hele “hiçbir
parti içime sinmiyor” diyenler olursa,
hemen bir çarpı işareti koyuverin.

*

Tabii bir de kamuoyu araştırmaları
var. Hepsi de tarafsız gözlemlerle
yapılır. Elbet onları da inceleyin
ve fikir edinin.
Lakin, son birkaç aydır yayınlanan
araştırmalara kimse güvenmiyor.
Hiçbir parti, puan cetvelindeki yerini,
gerçekçi bulmuyor. Neden bu böyle?
Araştırmacı şirketler,
kendi kariyerlerini sarsmak
istemeyeceklerine göre, halkı niye
yanlış bilgilendirsinler? Rakamlar neyi
gösteriyorsa aynen onu yayınlıyorlar.

Haa... Bir ihtimal:
- Acaba birileri, birilerini mi
işletiyor?
Eğer öyleyse, kim kimi işletiyor?
Anket şirketleri, bizi asla
işletmeyeceğine göre, acaba
denekler mi anketçileri işletiyor?

*

Olabilir.
İşletmek fazla bir kelime,
biz buna yanıltmak diyelim.
İster endişe sebebiyle, ister korku
sebebiyle, ister mahçubiyet, isterse de
kararsızlık sebebiyle... Mümkün.
İşte onun için diyorum ki, sırf
anketlere değil, biraz da kişisel
antenlerinize başvurun.
- Ölçüm yapın.
Unutmayın...
Garsonlar, polisler, çok mühim.
Taksi şoförleri, daha da mühim.
Onlarla konuşun.
Hemen anlarsınız.