Rauf Tamer Öyleyse nedir?
HABERİ PAYLAŞ

Öyleyse nedir?

Haberin Devamı

Hiç kimse “terör devam etsin” demez. Hiç kimse “yeni cenazeler gelsin” demez.
Bu mümkün değil.
Hiçbir gazi “ben oldum, başkaları da gazi olsun” demez. Hiçbir şehit annesi “ben evlâdımı kaybettim, başkaları da kaybetsin” demez.
Böyle bir şey mümkün değil.
Öyleyse açılım’ın ruhunda, özünde ve dozunda niçin anlaşamıyorlar?
*
Bir taraf, diğerine “sen hâlâ kan aksın istiyorsun” demekten vazgeçmeli, öbür taraf da berikine “sen ülkeyi bölmek niyetindesin” suçlamasından geri dönmeli.
Çünkü ikisi de yanlış.
Oturup konuşmadıkları için, neyin ne olduğu anlaşılmamıştır.
Bilmiyorum, tek bayrak, tek millet, tek devlet, tek vatan lâfının anlaşılmayacak yanı var mı, ama anlaşılmamıştır.
*
Asıl üzücü olan...
Dağdaki eşkıyayı bir kenara bırakıp, bizim burada birbirimize düşmemizdir.
Bir komedi bu.
- 25 yıldır can veren bizleriz.
- 25 yıldır yüzbinlerce doları dağa taşa saçan bizleriz.
- 25 yıldır saldırıya uğrayan, çünkü karakolu basılan, arazisi mayınlanan hep bizleriz.
Ama saldırganı bırakıp şimdi birbirine düşen de bizleriz.
“Terör hedefine ulaşmıştır” denemez. Asla... Ama bizim yanlış yerde durduğumuz muhakkak.
Çare? Birazcık basiret... Birazcık.

Soner Yalçın

Yazılarını hep ilgiyle okuduğum Soner Yalçın, Doğan Kitap’a mükemmel bir imza daha attı.
“Bu dinciler, o Müslümanlara benzemiyor.” İsim isim... Olay olay.
Şimdi o kitaptan küçük bir pasaj aktaracağım.

..........
Hindistan’da yaşamları boyunca fil görmemiş yirmi kişi gözleri bağlanarak bir filin yanına götürülmüş. File dokunmaları istenmiş. Gözü bağlı Hintlilerin her biri filin bir yerine dokunmuş. Sonra Hintlilere sormuşlar: “Dokunduğunuz şeyi anlatın.”
Gözleri bağlı Hintliler filin neresine dokundularsa hayvanı öyle anlatmış, öyle tanımlamışlar.


........
Sonra devam ediyor Soner.
Diyor ki:
“Son dönemde Türkiye’de yaşananları bu “hikayeye” benzetiyorum. Herkes olayın bir yerini tutmuş’’ ona göre değerlendirme yapıyor.”
Yani?
- Bütünü gören yok.

........
Teşekkürler Soner Yalçın.
Okuyucuya tavsiye gerekmez. Senin imzan, bu kitabın referansıdır.
Yukarıda anlattığım açılım kargaşası ise resmin bütününü göremeyen, gözleri bağlı o Hintlileri çağrışım ettirdi bana.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder