Püf noktası...

Ne dediydi Cumhurbaşkanı:

- İyi PİAR oldu... 10 bin satacak kitabı, şimdi 100 bin sattıracaklar.

Zannederim Ahmet Şık’ı rencide etmiştir bu cümle. Ben Ahmet’le tanışmadım ama, paraya pula aldırmayan, asla PİAR meraklısı olmayan, sadece mesleğine aşık onurlu bir çocuk olarak anlatırlar.

Böyle bir insan, Cumhurbaşkanı’nın bu sözü üzerine ne yapar:

- Parası batsın, alın size bedava kitap der ve sokakta dağıtmaya başlar.

[[HAFTAYA]]

Tabii tutuklu olduğu için böyle bir imkanı yok.

Ama internet’e kim vermişse, Ahmet’i çok mutlu ettiği muhakkaktır.

***

Bir de şöyle bir nokta var. Gülmeyin...

Ergenekon dedikleri soruşturmada bardağı taşıran ve kamu vicdanını rahatsız eden son uygulamalar, zannedersiniz ki CHP’nin bir tertibidir.

Zannedersiniz ki, Polis’te ve Adliye’de CHP’li ajanlar türedi. Ve zannedersiniz ki, bu ajanlar sürekli yanlış işler yaptırıp yanlış kararlar aldırtıyorlar ki, davalar sulandırılsın. İşin ciddiyeti kalmasın.

Evet, çok konuşuluyor bu.

Ama ben itiraz ediyorum.

Zira biliyorum ki CHP, bu kadar tertipli bir parti değildir.

***

Asıl püf noktasına gelelim.

Ne biçim yandaş bu HSYK... Hükümete rağmen mi Savcı Öz’ü kızağa çekti? Yoksa sivil itaatsizlik eylemine mi geçti? Burada durun. İtaatsizlik demişken, son bir nokta daha. NOT: BDP Başkanı Selahattin Demirtaş, okulda kızının and içmesini artık istemiyor. Kızı da ona demeli ki: - Babacığım, sen de bundan sonra TBMM’de boş yere and içme. Kötü örnek oluyorsun. İşte o kadar.