Rauf Tamer Şu iki nokta
HABERİ PAYLAŞ

Şu iki nokta

Haberin Devamı

Birincisi... Sırrı Süreyya Önder’in refleksi hariç, BDP ve Kürt Siyasi Hareketi, Gezi Parkı protestolarına dikkatli ve mesafeli yaklaştı. Sokak çatışmalarından epey uzakta durdu.

*[[HAFTAYA]]

Halbuki yangına körükle gidebilirdi. Türkiye bölünmüş veya parçalanmış, niye onun umurunda olsundu? İsterse isyan çıksındı. - Batsındı Türkiye. Kürtlere neydi? BDP’yi niye ilgilendiriyordu? 30 yıldır PKK’nın varlık sebebi ve hedefi zaten bölmek ve parçalamak değil miydi? İşte... Tam da fırsattı.

*

Fakat hayır. Kürt Siyasi Hareketi Çözüm Süreci’ne sadık kaldı. Kışkırtmadı. Karışmadı, katılmadı. Parktaki temiz gençliğe verdiği nezaket mesajı’nın dışında, sokak gösterilerine avans tanımadı. Verdiği sözü tuttu. Şimdi sözünü tutma sırası devlette. - Efendim devlet kimseye söz möz vermedi. Evet vermedi ama demokrasi paketleri için söz mü gerekir? Beklenen, lütuf değil sadece jesttir. O da “çabuk olmak”. Hepsi bu. Gelelim CHP’ye Bu da ikinci nokta. Bence tarihi bir fırsat kaçırıyor CHP... Öldük, bittik, mahvolduk, dikta rejimi altında eziliyoruz, dünyadan dışlanıyoruz, battık batıyoruz, yarınlarımızı da kaybettik, bölündük, bölünüyoruz diye sızlanacağına... CHP çıkıp demeli ki: - Korkma ey millet. - Biz burdayız. - Türkiye batmaz, bölünmez, yıkılmaz. - Teminatı CHP’dir. - Hadi şimdi dağılın evlerinize.

*

Çıkıp bunu demeli CHP. Demiyor. Benim tavsiyemle de diyeceğini sanmam. Bari Berhan Şimşek’in önerisine kulak verse: İktidar Kurultayı. Adını beğenmiyorsa başka bir şey. Ama mutlaka bir şey. Mutlaka bir milli moral hamlesi. Öğretmen Parti olmak budur.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder