Giriş
Meğer bir fay hattı’nın tam üzerinde oturduğumuzu, biz henüz 20 yıl önce öğrendik.
(1999) Haydi biz bilmiyorduk ama devlet de mi bilmiyordu ki, sanayiyi getirip fay hattı’nın tam üzerine kurmuş?
Sırf sanayi mi?
Ne ararsan Marmara’da...
Eğitim, sağlık, kültür, sanat, tarih, anıt, müze, turizm, eğlence, moda, medya hangi birini sayayım, hepsi aynı fay hattı’nın üstünde imiş meğer.
Buralar hem askeri üs, hem liman, hem de ekonomi’nin kalbi... Dünya trafiği’nin de vazgeçilmez merkezi.
Öyleyse... Deprem kültürünü devlet bize ta ilkokulda vermeliydi.
Şimdi yıl 2019, alfabeden başlıyoruz: - Deprem öldürmez, bina öldürür, eşya öldürür.
Vallahi bonjur. Ormanları da böyle kaybettik. “Baltalar elimizde, uzun ip belimizde” diye bize söyletilen okul şarkıları, daha başlangıçta bizi teslim aldı. (Nasıl bir tezgâhsa)
Geldiğimiz noktaya bakın. Sonunda depremi de siyasallaştırdık.
Tıpkı yağmur, sel ve su baskınlarını, orman yangınlarını siyasallaştırdığımız gibi.
Lakin sanal âlemde klavye kabadayılığı taslayabilmek için dahi, önce kendi kapınızın önünü temiz tutacaksınız.
Dakikada bir “aynen öyle, aynen öyle” diyerek zavallılaştırdığınız bu Türkçeyle, zaten derdinizi kimseye anlatamazsınız.
Ağrı 1970 Spor
Belediye Başkanı Savcı Sayan’ı kutlarım.
Ağrı gençliğiyle el ele, ne güzel yerlere doğru yürüyor...
Bölgedeki birçok kuruma örnek olacağına eminim. - Spor barıştır.
