Şirin Sever Valilerden Vali Beğen!
HABERİ PAYLAŞ

Valilerden Vali Beğen!

Vali Hüseyin Avni Coş’u hatırlarsınız…

Hani Adana valisiyken kendisini protesto eden vatandaşlara ‘gavat’ diye hakaret eden, tepkiler üzerine “Kavas demiş olabilirim” diyerek komikleşen…

Cemil Çiçek’in bile o dönem “Valiler konuşmalarına, tavırlarına, her şeyine dikkat edecek” şeklindeki azarlarına maruz kalan güzide valimiz.

Şimdi Sakarya Valisi olan Hüseyin Avni Coş’un korumaları coşmuş bu kez! TEM otoyolunda kendilerine yol vermeyen bir TIR’a ateş açmış, lastiğinin patlamasına sebep olmuşlar. Çünkü burası Teksas ya! Vali Hüseyin Avni Coş araçta değilmiş, olayın onunla alakası yokmuş tamam da...

Haberin Devamı

Korumaların bu fütursuzluğu nereden kaynaklanıyor sanıyorsunuz? Normal bir ülkede hiçbir koruma, kendisine yol verilmedi diye bir araca ateş edemez, eğer üstlerinden cesaret almıyorsa! Otomobilde koruyacakları bir vali bile yokken bu nasıl bir saçmalıktır? Kaldı ki araçta vali olsa, yol vermeyene silah çekilebilir mi?

Bu ülkedeki makam, mevki, koltuk sahiplerinin davranışlarına, diline ayar çekilmezse gerçekten memleket Teksas’a dönecek. Yazık vatandaşa ya!

Özcan Deniz’e kim inanır?

Özcan Deniz, Nurgül Yeşilçay’la yeni filme başladı. Bu filmin haberlerini her okuduğumda, suratımda acı bir tebessüm oluşuyor. Çünkü kandırıldığımı hatırlıyorum!

Birkaç ay önce ‘Her Şey Aşktan’ filminin özel gösterimine davet etmişti Özcan Deniz; ayak üstü konuşurken dedikoduları hatırlatıp “Nurgül Yeşilçay’la proje var mı?” diye sormuştum.

O da gayet net “Nurgül’le hiç öyle bir konuşmamız ve görüşmemiz olmadı. Nereden çıktığını da anlamış değilim” dedi. Hatta o kadar emindi ki; ekibinden birini yanına çağırıp “Ya sen biliyor musun bu haberler nereden çıkmış?” diye de sormuştu.

Bu filmi çekmeye iki ay içinde karar vermediğine göre; Özcan Deniz ne sebeple yalan söyledi anlayamadım. Bundan sonra da ne söylerse inanmam, ciddiye almam; net.

TDK’nın derdi ne?

Gazetede yöneticilik yaptığım onca yıl, editörlerle en büyük savaşım imla kuralları içindi. Oysa yeni neslin umurunda bile değildi bu. Meğer geleceği görüyorlarmış!

Haberin Devamı

Bakınız, canı sıkılan Türk Dil Kurumu (TDK) kafaları iyice bulandırdı… ‘Müsait’ ve ‘kirli’ kelimelerinin anlamını açıklarken kadınları aşağılamaları bir yana; şimdi de bazı kelimelerin yazımını değiştirmişler.

‘Acı, üzüntü, keder’ anlamını taşıyan ‘ıstırap’ sözcüğü ‘ızdırap’; ‘mustarip’ sözcüğü de ‘muzdarip’ oldu. Dil Derneği ve edebiyatçılar ise bu yazımlara karşı.

Zaten kimse kimseyle anlaşamıyor; bari ortak bir dilimiz olsaydı değil mi?

Onu da çok gördüler. Artık herkes kafasına göre takılsın.

Tartışma çıkaran ‘Büst’

Ankara Uluslararası Film Festivali’nde yarışan kısa filmlerden ‘Büst’ün ilginç bir konusu var... Hikaye, bir köy okuluna yeni bir büstün gelişi ve onu getiren görevlilerin eskisini geri almayı unutmasıyla başlıyor.

Okulun müdürü de, eski büstün sorumluluğunu okulun hademesine veriyor. O da ne yapacağını bilemiyor...

İşte o anlardan biri de, filmin karelerinden birini oluşturuyor: Yatakta büstle yatan hademe! Tabii ‘endişeli’ bir vatandaş bu tek kareden yola çıkarak “Bizdeki böyle bir aşk işte” diye bir yorum paylaşıyor sosyal medyadan.

Haberin Devamı

Bunun üzerine tartışmalar çıkıyor. Filmin yönetmeni Hakan Hücum, şöyle diyor: “Bu film bir durumu komik bir şekilde anlatma derdinde, o kadar.

Sadece bir fotoğrafla tepki vermek doğru değil...”

Filmi çok merak etmekle birlikte şunu söylemek istiyorum: İzlemeden, anlamadan ve dinlemeden yorum yapmak konusunda bir dünya markasıyız.

Hangisi daha iyi?

Müzik dünyasında pek olmayan bir şey oldu ve iki büyük isim aynı anda arabesk albümü çıkardı. Üstelik tam 7 şarkıda pişti oldular!

Gerçekten saçma bir durum. ‘Hangisi daha iyi?’ sorusuna gelince…

Zara, halk müziği söylemesinin de etkisiyle biraz daha önce geçiyor. Sibel Can’ın sesi çok naif ve kırılgan kalıyor. O arabesk damar pek yok.

Tabii gönül isterdi ki, yine İbrahim Tatlıses’ten dinlesek bu şarkıları. En güzeli olurdu.

Film gibi reklamlar

Cem Yılmaz’ın Harvard’ı kazanan oğluna “Bu nasıl okumak oğlum? Sen bize inat mı yapıyorsun?” dediği İşCep reklamı çok iyi. Eğlenceli, tam Cem Yılmaz’dan beklediğimiz gibi yaratıcı. “Okey deyip bana Harvard ağzıyla konuşma” diyen Cem Yılmaz’ı her gördüğümde zap yapmayı bırakıyorum.

Ünlü aktör Jason Statham’ın oynadığı LG G5 reklamı da çok efsane. TV’de kısa hali gösteriliyor, siz internette uzun halini izleyin mutlaka. Kılıktan kılığa giren Jason Statham’la resmen aksiyon filmi çekmişler. Reklam dediğin kendini böyle izlettirmek değil mi zaten?

İyi gelen şeyler…

GİDİN: Hafta sonu Atlas dergisi Ayvalık Cunda’ya çıkarma yaptı resmen. Kozak Yaylası’na çıkmak, Bay Nihat’ta rakı balık keyfi yapmak, meşhur lokmacı ‘Rambo’dan lokma yemek, Cunda’nın en şık kafesi Sade Cunda’da kahve içmek, Taş Kahve’de denize bakarak çay yudumlamak ve kendini hayatın akışına bırakmak… Yılın en iyi zamanları... Kalabalık dadanmadan gidin.

İZLEYİN: 14 Mayıs Cumartesi Boğaz’da muhteşem bir görsel şölen var… BMW Bosphorus Sailing Fest hem amatör, hem profesyonel yelken tutkunlarını ağırlıyor. Şahane manzaralar görmek isteyenler Boğaz’a gitsin ve tadını çıkarsın.

FİT OLUN: Uzakdoğu mutfağı SushiCo yaz öncesi ‘Fit&Healthy’ projesini hayata geçirdi. Diyetisyenler sabah, öğlen, akşam yemekleri ve ara öğünlerden oluşan paketler hazırlıyor ve bunlar günlük olarak eve teslim ediliyor. Düşük kalorili, organik ve sağlıklı yemekler. Bir, iki ve dört haftalık seçenekler var. Formda kalmak isteyenler SushiCo internet sitesinden bilgi alabilir.

DENEYİN: Artık Türk kahvesi de, espresso gibi makinede yapılabilecek. Selamlique markası, Arçelik ile birlikte ürettiği makineyle; kapsüllü Türk kahvesi yapılmasını sağlıyor. Bu da Türk kahvesinin yurt dışına çok daha kolay açılması demek.

Makara

Kış havası, bahar yorgunluğu, yaz baygınlığı, sonbahar hüznü, pazar uyuşukluğu, sabah mahmurluğu, akşam rehaveti… Bi yüzümüz gülmedi gitti!

Sıradaki haber yükleniyor...
holder