Galiba kabus görüyorum

Bir an kamera şakası sandım ama ‘gazete haberi kamera şakası olmaz’ diye kendime geldim. Sonra takvime baktım ‘1 Nisan şakası mı?’ diye, yok, Nisanı geçeli yedi ay olmuş, peki o zaman bu ne? Şehircilik Bakanlığı kanun tasarısı hazırlamış. Kıyılarda inşaat yasağı 50 metreden 10 metreye indirilecek, meralar yapılaşmaya açılacak, gayrimenkuller değer kazanmışsa kazandığı değerin yüzde 40’ı vergi olarak alınacak, kaçak yapılara af getirilecek.

[[HAFTAYA]]

Bunlar nedir? Neyi düzeltecek? Hani kaçak yapılara elektrik su hizmeti vermek suçtu? Kaçak yapı artık yapılmayacak, kontrol mekanizması kurulacak, yapı kontrol şirketleri proje dışı binalardan sorumlu olacaktı. Peki şimdi bu af ne? Bizler şu aflardan yıllar yılı çok çekmedik mi?

Hele hele kıyı kenar çizgisinin 10 metreye indirilmesi bana göre cinayet. Bunu telaffuz etmek cinayete teşebbüs, uygulamak ise cinayet. Memleketin kıyılarının yağmalanmasından yıllardır şikayetçi değil miyiz? İstanbul da yaşayıp da kilometrelerce gidip denizi görememek bizim için bir karabasan değil mi? Memleketin her köşesinde kıyıların yağması ülkenin en önemli problemi değil mi? Hatta hazine kıyı kenar çizgisinin içinde yani 50 metre içinde bulunan şahıs arazileri için tapu iptali davası açmadı mı?

Hatta davaları kazanıp bedelsiz hazine adına tescil ettirmedi mi? Peki şimdi ne oldu da kıyıların tamamının işgaline kanunla izin vereceğiz? Bunun kabul edilebilir tarafı var mı? Bu yasa çıkarsa öyle bir sonuç doğurur ki, bir gün bu yasa iptal edilse bile izlerini silemezsiniz. Bu bir işgaldir, felaketin ta kendisidir. Hele hele varını yoğunu başını sokacağı bir eve bağlamış olan birinden durup dururken yüzde 40 vergi almanın akılla mantıkla ilgisi varmı? YA MERALAR? Zaten ziraat arazileri (hâlâ kimlerin oturacağını anlamadığım biçimde) betonlarla işgal edildi, geriye alanlar kurtulsun diye beklerken imara açılacağı düşünülüyor.

Biri beni uyandırsın galiba kabus görüyorum.