Tamer Heper Öldükten sonra senin
HABERİ PAYLAŞ

Öldükten sonra senin

Haberin Devamı

1992’de büyükannemden intifa hakkı kendisine kalmak kaydı ile dairesini aldım. Parayı bankaya yatırdım. Ancak konuştuğum kişiler bu satış bozulur diyor. Banka kayıtları silinirmiş. Satış bozulur mu? M.S.

Her zaman bir kuraldan söz ederim. Herkes malından dilediği gibi tasarruf eder. İşin aslı budur. Bu kuralı sizin olaya yansıtırsak, büyükanneniz dairesinin kuru mülkiyetini satışa çıkarmış siz de para verip almışsınız. Son derece tabii bir hukuki işlem. Bu işlemin bozulması için yaptığınız muamelenin, mirasçıları mirastan mahrum bırakma amacı gütmesi lazım.
[[HAFTAYA]]
Böyle bir durum varsa satış işlemi bozulur. Bunun için de sizin aslında para ödemediğiniz ama ödemiş gibi muamele yaptığınızın karşı tarafça ispatı lazım. Siz satış bedelini bankaya yatırdığınıza göre ileride doğacak mirasta, (terekeden daire çıktı ama yerine para girdi) mirasçıların zararı yok. O halde bu muamele iptal edilmez. Zira tatbikatta bu işlemler çok görülür.
Buna halk arasında “Ölene kadar benim öldükten sonra senin” denilir ki hukuki adı intifa hakkını muhafaza ile kuru mülkiyetin satışı işlemidir. Yapılan iş hukukidir ancak ödemeye dair belgelerin muhafazasında büyük yarar vardır. Bankalarda bir süre sonra kayıtlar siliniyorsa bile bugünden alacağınız dökümü saklamakta yarar vardır.

Son günlerde sık rastlanıyor
Bu okuyucumun mektubunu özetlemek istedim ama mümkün değil. Bir firmanın düzenlediği otomobil çekilişi sonuçlarından şikayetçi. Mektubu sayfalarca. Kısaca, “Haksızlık var ne yapalım?” diyor. V.T.

Bir firmanın otomobil çekilişinden şikayetçi olduğunu yazdım, bugünlerde başka firmaların ev ikramiyesi veya para ikramiyesi kazananlara da bunları ödemediğine tanık oldum. Bu sözüm tüm ikramiye dağıtan firmalar için asla değil, ancak bu konuda açılmış davalara tanık oluyorum. Okuyucuma da elbette tavsiye edeceğim şey dava açmaktır.
Bir ihtilafın başka türlü hal yolu yoktur. Ancak karşılarında bir güçlü firma gördükleri için onunla başa çıkamayacakları endişesine kapılıyorlar. Ama bazı hallerde dava tüketici mahkemelerini ilgilendirdiği ve bunlarda dava harcı alınmadığı için dava açmalarında zorluk yoktur. Zorluk, yarışmayı veya çekilişi düzenleyen hakiki veya hükmi şahsı bulmakta.
Bunu tespitte güçlük var. Örnek vereyim. Deyin ki televizyon programından ikramiye kazandınız ama alamadınız. Peki sorumlu kim? Kanal mı? Yapımcı mı? Sunucu mu? Program yapımcısı ise yapımcı kim? İşte bunlar problem. Ama yine de bir meslektaşımdan yardım alarak davadan vazgeçmeyin ki sonra bunu yapmaya özenen kötü niyetlilere meydan kalmasın.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder