Giriş
Binamız kat mülkiyetine tabi. İnşaat sırasında alınan bir proje varken imar affı sırasında affa tabi olmuş ve tüm kat malikleri tarafından imzalanan tadilat projesi yapılmış. Şimdi bir ihtilaf nedeni ile mahkemedeyiz ve bilirkişi bu tadilat projesinin yönetim planı gereği tapuya sunulmadığı gerekçesi ile tadilat projesini gözönüne almamış, ilk projeye göre rapor vermiş. Oysa tapudaki proje tüm kat malikleri tarafından imzalanmış ve buna göre iskan izni alınıp kat mülkiyetine geçilmiş. Bu duruma karşı ne yapılır? ● M.G.
Okuyucumun sorusuna iki ihtimale göre yanıt vereyim. Sorunun temeli, tadilat projesinin tapuya verilmemiş olması mı değil mi? Yani bir başka husus devreye girmiş mi girmemiş mi?
Zira dikkat ederseniz davada yaşanan problem projenin tapuya tescil edilmemiş olması iken sorunun sonunda ‘tapuya sunulan projenin tüm kat maliklerince imzalandığı’ cümlesi var.
★ ★ ★ ★ ★
Bir proje yapılır ve proje belediye tarafından tasdik görürse tatbik olunur. Okuyucumun binasında da bu yapılmış ve bu projeye göre iskan izni alınmış ve kat mülkiyeti kurulmuş. Bu projeye göre kat mülkiyeti kuruldu ise bu proje tapuya sunulmuş yani tapuda mevcut.
Nitekim okuyucum da sorusunun sonunda bunu ifade ediyor. Ancak bunu ifade ederken ‘yönetim planına göre’ diyor. Bence işin püf noktası burası. Benim sorudan çıkardığım, tadilat projesi var ama yönetim planına göre tapuya sunulmamış. Kat mülkiyetinde yönetim planları binanın veya sitenin yönetim tarzını ve bağımsız bölüm maliklerinin hak ve vecibelerini düzenler.
Bunun dışında fazla bir şeye müdahale etmez. Örneğin tadilat projesine müdahale etmez. Dolayısı ile tapuda bir proje varsa artık yönetim planına uygun mu değil mi ye bakılmaz. Zira yönetim planı bunu düzenlemez.
Yeni projede yönetim planı ile çakışan bir husus varsa yönetim planı değiştirilir. İkinci ihtimal, bazen belediye imar müdürlüğündeki proje ile tapudaki proje arasında aykırılık olabilir. Bunun nedenleri muhteliftir. Bu halde belediye imar müdürlüğündeki projeye itibar edilir.
★ ★ ★ ★ ★
Bunların dışında üçüncü ihtimal de var. Ancak bu küçük bir ihtimaldir. Olaya bakan bilirkişi konulara çok vakıf biri olmayabilir. Bu durumda olaya hakim müdahale eder. Ya bilirkişiden ek rapor ister veya dosyayı yeni bir bilirkişiye tevdi eder.
Benim yıllardır savunduğum husus, bilirkişi heyetlerinde mutlaka bir hukukçunun bulunmasıdır. Bir zamanlar buna karşı çıkanlar oldu ama hukukçu olmayan bilirkişiliklerde problem yaşandığı anlaşılınca bu fikir değişmeye başladı.
