Uğur Alkapar 'Başıma bir iş geldi'
HABERİ PAYLAŞ

'Başıma bir iş geldi'

Çeyrek asrı aşan iş hayatında, profesyonel yöneticilik yıllarından sonra Yaşam Atölyesi’ni kuran Zuhal Gürçimen, tüm bu deneyimlerini derlediği ve gerçek olaylardan esinlenerek yazdığı ‘Başıma Bir İŞ Geldi’ kitabı ile profesyonellere ışık tutuyor. Yazar, şimdiye dek çok ele alınmayan iş yerinde mobbing, taciz ve yolsuzluk gibi olayların mağdurlarına, yaşamın içinden gelen hikayeler aracılığı ile çıkış yollarını roman tadında anlatıyor. İş dünyasındaki profesyonellerin hayattan beklentilerini tekrar değerlendirmelerine neden olacak, zihinlerini açacak kitabın yazar Zuhal Gürçimen’in ışığından ben de yararlanmak istedim ve merak ettiklerimi sordum

Haberin Devamı

İş hayatında en iyi pozisyonlarda olsak bile neden mutlu değiliz?

Çünkü o hayat, büyük oranda çevreden onay görme isteğiyle kurulmuş bir hayat. Zafere gidene kadar oynanan oyunlar, vakit dolduruyor, hırslandırıyor, kendimizi o meseleye aitmiş gibi hissettiriyor ancak her bir hedef gerçekleştikten sonra eski o bilindik boşluk biraz daha büyüyerek geri geliyor. Verdikçe battığımız bir bataklık... Bu yüzden de yapmamız gereken şey neden orada o işi yaptığımızın cevabını kendi içimizde yanıtlamak ve bu cevabı kendimize sık sık hatırlatmak.

Başıma bir iş geldi

Kitaptaki karakterleri hangi kriterlere göre seçtiniz?

Karakterler ben dahil birçok kişinin karması olduğu için yaşamım boyunca tanıdığım birçok insandan izler var. Gözlemlediğim olayları ve kişilerin tepkilerinin arkasındaki mekanizmayı anlamaya çalışarak yaşıyorum hayatımı. Özetle iş hayatının aslında hayatın arka bahçesini yazmayı da bu yüzden sevdim her zaman. İkinci kitabım, meraklı araştıran dünya insanı olarak yaşamayı seçen, sürükleyici olaylar içerisinde akan, bir kadın erkek ilişkisi üzerinden roman olarak geliyor.

Okurlara vermek istediğiniz mesajlar tam olarak nedir?

Hiçbir olay göründüğü kadar değildir. Temelde bunu vermek istiyorum. Sen kendi potansiyelinin farkında değilsen ve hayalinin peşine düşmüyorsan kimse seni düşünmez. Onay görme ve sevilme ihtiyacımızın bizi sürüklediği meslekler ve işler yaşamın kendisi olmak zorunda değil. Kaybetmeyi göze almadan kazanamıyoruz. Mutlu olmak ve haklı olmak arasında gidip gelen egomuza yenik düşmeyelim. Kaçış planları kendimize olan inancımızı artıracaksa, evet! Ancak baş etmekte zorlandığımız şeyleri terk etmek için kullanıyorsak, hayır! Nereye gidersek gidelim kendi vizyonumuz bizi takip edecek, unutmayalım.

Haberin Devamı

Mobbing, sözlü ya da fiziksel tacize uğrayan kadınlara haklarını korumaları konusundaki önerileriniz neler?

Gün geçmiyor ki, bizi kahreden bir kadın istismar ve şiddet haberi almayalım. Yaşamın diğer alanlarında olduğu gibi iş hayatında da bu yaşanıyor. Bunun için her zaman öncelikle önerim. Susma! 1-Kendin için susma 2-Başkaları için susma. Susarsan sıra başkasına gelecek! Özellikle küçük yerlerde yaşayan kadınlarımızın suskunluğuna hak vermemek mümkün değil. Zor, evet biliyorum, anlıyorum. Ancak yapılması şart olan şey, konuşmak.

Başıma bir iş geldi

Sıradaki haber yükleniyor...
holder