Uğur Alkapar Naavah'a merhaba
HABERİ PAYLAŞ

Naavah'a merhaba

Soho House şehrin sosyal hayatına getirdiği standartlarla çıtayı oldukça yükselten bir kurum. Daha kapısından içeri girer girmez batılı bir anlayışla çevrildiğinizi ve atmosferin değiştiğini hissediyorsunuz.

Geçtiğimiz günlerde kulübün yeme içme işlerinden sorumlu restoran Mandolin gitti, yerine Naavah geldi. Ortadoğu mutfağı sunan Naavah’ta etler, kebaplar, lahmacunlar, hamur işi ön plana çıkıyor. Tabii sağlıklı yemek peşinde koşanlar için zeytinyağlılar ve çeşitli salatalar da mevcut.

En önemlisi masanızda ne olursa olsun, hemen yan tarafınızda yakışıklı/güzel bir yabancı, tanınmış bir ressam ya da modacının oturması. Soho House hem damakları hem de egoları tatmin etmekte çok başarılı!

Haberin Devamı

SONBAHARDA GÖRÜŞÜRÜZ

beIN GURME kanalında sezon boyunca her sabah 10.30-12.00 arasında 'İki Şekerli Bir Sade' günün ilk saatlerinde keyif yapmak için birebirdi. POSTA köşe yazarı Şirin Sever, Şef Hümeyra Aydoğdu ve Yiğit Alıcı'nın sunduğu program tatile girdi. Sabah kuşağında bu kadar sakin, düzeyli ve eğlenceli bir yayın yoktu. Umarım devam ederler.

DUBLE MEZE DUBLE MUTLULUK

İyi yemek ve mutluluk arasındaki ilişkiyi anlatmanın lüzumu yok. O kadar konuşuldu ki artık bir klişe oldu. Ama Emre Çapa’nın 5 yıllık Duble Meze’sini ve Karaköy’de açtığı yeni şubesini anlatırken, izninizle bu klişeyi kullanacağım.

Ferah Feza’nın yerine açılan Duble Meze’de siz yerken mutlu oluyorsunuz, Emre Çapa da siz yemekleriyle mutlu olduğunuz için keyifleniyor. Zincirleme serotonin salgılama vakası yani.

Gittiğim tadım gecesinde konuklara belli bir menü sunuldu. Eski tatlarla birlikte yeni menüye girmeye aday yemekler servis edildi. Garsonumuz gecenin sonunda anket yaparak nelerin ön plana çıktığını belirledi. Harika bir uygulamaydı doğrusu.

Malum, şu dönem herkesin meyhaneci oldu. Emre Çapa Türk pop şarkılarıyla müşterileri coşturan yeni nesil meyhane konseptinin aslen Duble Meze’ye ait olduğunu söylüyor.

Eğlencesi olsun ya da olmasın bu restoranın lezzetleriyle İstanbul gastronomi hayatına yeni bir soluk getirdiği kesin. Karaköy’deki yeni şubenin de yazın keyifli noktalarından biri olacağı kesin.

Haberin Devamı

ŞEHİRDEKİ EN İYİ SUSHI: JAPONİKA

Biraz iddialı bir başlık oldu ama gerçekler tam da böyle. Japonika, Etiler’de mahalle arasında konumlanan, samimi, rahat ve küçük ortamında mekanın sınırlarını aşan lezzetler sunuyor.

Genç işletmeci Jeff Duek’in sahibi olduğu Japonika ev yapımı özel soslarla farklı tatlar ortaya çıkarıyor. Japon mutfağının vazgeçilmezlerinin de yer aldığı mönüde; Japonika’ya ait rengini doğal bir formülden alan ‘Pink Roll’, ‘Crazy Tempura’ ve ‘No Name Roll’ mükemmel!

Bu satırları yazarken bile ağzımın sulandığını itiraf etmeliyim. İşte Japonika’nın 5 güzelliği:

1- Şehrin popüler semti Etiler’de olmasına rağmen aynı zamanda gürültüden uzak gizli bir mekan.

2- Hayvan dostu bir mekan.

3- Bugüne kadar tatmadığınız sushi çeşitleriyle öne çıkıyor.

4- Markanın sahibi Jeff Duek her daim mekanda ve mutfakla birebir ilgileniyor.

5-Lezzeti ve kalitesine göre şehrin en uygun bütçeli sushi’leri.

KEFİRİ SEVDİREN MARKA

Ne yalan söyleyeyim ben bu içeceğe hiç alışamadım. Ayran severim, süt severim ama kefir bana hiç hitap etmemişti. Altınkılıç’ın meyveli kefirlerini tadana kadar. Bugüne kadar bu kadar sağlıklı bir lezzeti kaçırdığıma üzüldüm.

Haberin Devamı

Dahası mide sorunları yaşayanlar için laktozsuz ürünler çıkarmış olmasıyla kalbimi kazandı bu marka. Sadece kefirin değil, ayranın da laktozsuzunu yapmışlar. Kahvecilerde “laktozsuz latte” siparişi verebilmenin keyfini, Altınkılıç’ın ayranında kefirinde de yaşadım resmen.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder