Başarı sırası ne kadar doğru?

YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç, bu yıl üniversiteye girişte, ilk kez tıp ve hukuk programlarına, “başarı sırası sınırlamasına” göre öğrenci alınmasının kararlaştırıldığını bildirdi.

Yükseköğretim kurumlarındaki tıp ve hukuk programlarına son yıllarda yerleşen öğrencilerin başarı sıraları da dikkate alınarak yapılan çalışmaya ilişkin, Saraç, “Çalışma sonucunda, 2015 ÖSYS’de, Türkiye’deki yükseköğretim kurumlarına yerleştirme işlemlerinde tıp programlarına başarı sırası en düşük 40 bininci sırada olan, hukuk programlarına ise başarı sırası en düşük 150 bininci sırada olan adayların yerleştirme işlemine alınarak kontenjan dahilinde yerleştirilmesine karar verildi” açıklamasını yaptı.

[[HAFTAYA]]

Bu soruya yanıt vermeden önce Türkiye’nin yanıtlaması gereken soru, “üniversiteler nasıl öğrenci kabul etmeli, almalı” olmalıdır. Türkiye’de öğrenci sayısında yüzde 10’da kalmış olsa da üniversitelerin neredeyse yarısı vakıf üniversitesi. Sayısal olarak söylersek 192 üniversitenin, 104’ü devlet, 72’si vakıf. Hadi devletin Yükseköğretim Kurulu (YÖK) aracılığıyla, yine kendi kurduğu 104 devlet üniversitesine nasıl öğrenci alacağına, hangi sınavları yapacağına, hengi ölçütlere göre alacağına, nitelik için bir taban puan koyup koymayacağına kendisinin karar vermesi, eleştirilecek kısımları saklı olmak kaydıyla, anlaşılabilir.

UZMANLIK SINAVI VAR

Ayrıca, tıp ve hukuk bölümlerine nasıl girmiş olursa olsun herkesin dersleri başarı ile vereceği varsayımı da doğru değil. Dersler belli, başarı ölçütleri de belli, nasıl girdğine bakmaksızın, yapabilen başarılı olur ve diplomasını alır. Üstelik her tıp mezunu uzman doktor olamıyor. Tıpta Uzmanlık Sınavı’na katılmak, geçmek ve uzmanlık eğitimi almak gerekiyor. Her hukuk mezunu avukat, savcı, yargıç olamıyor.

İlgili sınavlara girmek, başarılı olmak ve stajyerliği başarı ile geçmek gerekiyor. Kaçıncı girmiş olursa olsun, tıp fakültesini başarı ile tamamlamış ardından da TUS’ta yeterli puanı alarak uzmanlık eğitimi alma hakkı elde etmiş ve sonuçta uzman doktor olabilmiş bir TC vatandaşının zamanında YGS’de LYS’de Türkiye kaçıncısı olduğunun ne önemi olabilir? Kaçıncı girmiş olursa olsun, hukuk fakültesini başarı ile tamamlamış ardından da avukatlık ve/veya hakimlik-savcılık sınavlarında yeterli puanı alarak avukat, savcı, hakim olma hakkı elde etmiş ve sonuçta uzman hukukçu olabilmiş bir TC vatandaşının zamanında YGS’de LYS’de Türkiye kaçıncısı olduğunun ne önemi olabilir?