Dövmeyi kime yaptırdığınız artık daha hayati….

Hayatın her alanında kafalar karışık. İnsanlar kendini ifade etmenin, anlam aramanın, şans çağırmanın peşinde dövme yaptırıyor artık sıklıkla. Fakat içine girince kafa karışıklığının en problemli hallerinden birinin de dövme sektörü içinde olduğunu görüyorsunuz. Tabii caizse her önüne gelen dövme ustası ilan ediyor kendini ve fakat problemler de bu noktada başlıyor.

Görüştüğüm iki farklı sağlık uzmanı dövme yaptırmak suretiyle enfeksiyon kapan ve ölümcül düzeyde alerji problemleri yaşayan hastalarla karşılaşmaya başladığını anlatırken durumu yıllarca Dövme sanatçıları Derneği’nin başkanı olan Erdoğan Çavdar’a uzatıyorum kayıt cihazımı. Söyledikleri tek kelimeyle kontrolsüzlüğün dibini gösteriyor.

Ticaret odalarında güzellik başlığı altında vergi veren, denetimsiz, sağlık uzmanlarını korkutan bir sektör var karşımızda. Dışardan sadece görsel sanatlar gibi görünse de, esas işleri deri altı olunca yeterince steril olunmazsa bağışıklık sistemini çökertebilecek bir iş yapıyorlar.



Erdoğan Çavdar, bir yandan dövme yaparken bir yandan sıktıkları su şişesine kadar her şeyin streç filmlerle kaplanması gerektiğine, sürekli eldiven değiştirmenin zorunluluk olduğuna dikkat çekiyor. Yıllar içinde gördükleri onu bile dehşete düşürdüğünden insanların önüne gelen herhangi bir yerde dövme yaptırmaması konusunda uyarıyor. Kullandıkları iğneleri her seferinde tıbbi atık şeklinde çöpe attıklarını fakat bazı dövmecilerin minik dükkanlarında dövme yapıyorum kisvesi altında bu iğnelerin defalarca kullanıldığına şahit olduklarından bahsediyor.

Enfeksiyon vakaları artıyor çünkü...

Derneği de kendine ait stüdyo Anatolia Tatoo’nun içinde kuran Erdoğan Çavdar, yaptıkları müdahalelerin kısıtlı bir çevrede kalmasından şikayetçi. Gerçek denetimin devlet eliyle yapılması gerektiğini söylüyor. İstanbul’da kayıtlı durumda olan 300 küsur dövme sanatçısı var gibi görünse de gerçekte rakamlar 2 binleri aşmış durumda. Bu yüzden karşılaşılan enfeksiyon vakalarında ciddi bir artış söz konusu.



Sağlıksız bir ortamda yapılacak olan her dövme, yaşam kalitenizi düşüreceği gibi aynı şekilde yaşama ömrünüzü de azaltabilir. Hele ki dövme yapımı gibi deri altına yapılan her iş, kan temasına ve hastalıkların kan yoluyla başka insanlara aktarılmasına neden olabilir. Kan yoluyla taşınan virüsler, müdahale edilmediği sürece yaşamaya devam eder ve kendilerini pasif halde bekleterek, yeni bir canlı yaşam formu ile birleştiği taktirde tekrardan aktif hale gelirler. Bu yüzden, temizleme işleminin yüzeysel yapılmaması, daha kapsamlı ve garantili yöntemlere başvurulması gerekir.

Avrupa Birliği’nin dövmeyle ilgili sağlık riskleri raporunda Avrupa’da kalıcı dövmelerde kullanılan organik boyaların yüzde 40 kadarının deride kozmetik amaçla kullanım için onay almadığını ve bunların yüzde 20’sinin ''karsinojenik aromatik aminler'' içerdiğine dikkat çekiliyor.



Güvenilmeyen kişilerin kullandığı kimyasalların bazıları, aslında otomobil boyaları, yazıcı mürekkepleri gibi amaçlar için üretilen boyalar. Bunlar dövme için derinin öylesine derinine zerk ediliyorlar ki ağır yanıklarda bile varlıklarını koruyorlar. Üreticilerce boyaların içindeki maddelerin naturel veya bitkisel esaslı ve zararsız olduğu bildirilse de henüz dövme mürekkebi üreticileri, boyalarının içeriği hakkında (ticari sır gerekçesiyle) bilgi vermiyor. Bu konuda da resmi bir düzenleme yok.

Bilinçsizce uygulandığında, bazı dövmelerde kullanılan boyaların, genetik mutasyonlara, anne karnında bebekte doğumsal anormalliklere ve dövmeyi yaptıran kişide kansere yol açabileceği ve vücutta başlattığı biyokimyasal reaksiyonların, yıllarca sürmesi mümkün görünüyor. Sağlıksız koşullarda yapılan dövmenin ayrıca tetanos, herpes simplex (uçuk) virüsü, stafilokok, HIV, Hepatit B ve C ve hatta frengi gibi enfeksiyonların bulaşmasına neden olduğu da bilinen bir gerçek.

Kimse size dövme yaptırmayın demiyor, dövmenizi yıllarca sağlıkla taşıyabilmek için sadece işin uzmanı kabul edilen sanatçılardan birine yaptırın...