Giriş
Turizmi kurtarmak için yine yollara düştüm. Bilen bilir, bu ülkenin turizmine katkıda bulunmak için Çoruh Nehri’nin baharda azmış sularında rafting yapmaya bile kalkmış, boğulma tehlikesi atlatıp yazmıştım!
Eh turizmi çeşitlendirmek gerekiyor, alternatif turizm arayışları için koşturuyorduk. Yıllar sonra geldiğimiz nokta, BARIŞ OLMADAN TURİZM OLAMAZ’dır. Bunun tek karşıt görüşü yılların turizm destinasyonu yaratıcısı, yani yol keşfedeni Faruk Pekin.
Faruk Pekin, Türkiye’nin turizmini kurtarmak için tek çözüm “Kültür Turizmi” diyor. Çünkü Kültür Turizmi daha kârlıdır, çünkü pahalıdır; sürdürülebilir, çünkü 12 aya yayılır.
Verimlidir, çünkü alıcısı krizden etkilenmez, gelmeyi sürdürür. Başından beri söylenen 40 milyon turist geldi, 34 milyar dolar bıraktı yerine 30 milyon turist gelir ama 80 milyar dolar bırakır.
Faruk Pekin haklı olarak “Bütün dünyaya Türkiye’yi çiğnetmenin alemi yok. Elimizde dünyayla boy ölçüşebilecek bir hazine var. Prehistoryadan Roma İmparatorluğu’na, Osmanlı’ya, çok değerli bir tarihi hazine.
Bir Topkapı Sarayı’nı kaç kişi gezebilir ki, bütün gün kumda yatıp her şey dahil otelde ucuza kalan turist, bir tek müze bile gezmez. Oysa kültür turisti çok daha fazla para bırakır” diyor.
Yani barış olmayan yere turist gelmez ama gelirse de kültür turizminin alıcısı gelir, Türkiye’nin buna yönelmesi lazım.
Bugün savaş ve güvenlik sorunu yüzünden Türkiye’den vazgeçen turist İspanya’ya yöneldi, Türkiye’nin tek farkı ‘ucuz’ olması kaldı.
Niye ucuza satalım? Pahalı satabilmek için Emin Çapa’nın söylediği gibi bir hikayeniz olması, marka olmanız gerekiyor.
120 milyon Çinli turizme açılmış. Onları çekebilmek için kültürü, markayı kullanacaksınız. Çapa, “Algı operasyonu çok önemli. Turist artık algıladığını arıyor” diyor.
Turist nasıl gelir?
Toplantımıza Didim ev sahipliği yaptığına göre buraya da özel olarak değinelim. 80’li yıllardan bu yana Didim büyüyor. Ama buraya İngilizi, Almanı denize girmeye geliyor, kimse Apollo için gelmiyor.
Oysa aynı dönemde yola çıkan İspanya’da, mesela Barselona’da kimse denize girmeye gitmiyor, 12 ay gezmeye gidiyor. Didim de böyle olmalı. Gelişen bireysel seyahatlerden pay almak için toplam kaliteyi artırmak lazım.
Sadece konaklama tesisi yetmiyor. Bu eleştirilere Didim Belediye Başkanı Deniz Atabay, “Yunanistan’ın Leros Adası’yla kardeş belediyeyiz. Oranın belediye başkanı Yolanlı, yani buralı.
Didim ve Leros arasında duygusal bir bağ doğdu. Kos, Leros ve Didim üçgeni içinde feribot seferi yapıyoruz! Bunu geliştirmeyi başarırsak Yunan adalarına deniz yoluyla açılmak çok önemli.
Yunan Başkonsolosuyla da anlaştık, burada vize ofisi açacaklar. Ekim sonuna kadar festival, fuar organizasyonu yapar, sezonu uzatırız” diyor
Önce internetten geziyorlar
Dijital pazarlama, analoğun yerine geçmiş. Eskinin pazarlama yapmak için broşür bastırıp acente dolaşan turizmcisi yerine artık otelciler, acentalar dijital ajans gibi çalışıyor.
Müşteri otelini seçmeden önce ‘trip advisor’ gibi sitelerden arama yaparak reklamlara değil, o oteli kullanan müşterilerin deneyimlerine bakıyor. Artık fotoğraf değil, videodan görmek istiyor, hatta ‘google’dan 360 derece görmeden gelmiyor.
Dijital çağ booking.com’un egemenliğinde gelişiyor.
Firuz Bağlıkaya, DETUR CEO’su. Artık yüzde 85 oranında dijital ortamdan satış yaptıklarını anlatan Bağlıkaya, Türkiye’nin turizmdeki avantajlarını iyi tesisler, iyi tur operatörleri, çok çabuk uyum sağlama olarak nitelerken, dezavantajlarını ise turizmde çok başlılıkta özetliyor.
Didim’in değeri Apollon
Apollon Mabedi’yle tanınan Didim, arkeolojide kehanet merkezi olarak biliniyor.
Ama iş “Analog Çağ’dan Dijital Çağ’a” geçmeye gelmişken turizmi kurtarmak için kehanetten değil, bilimden yararlanacağız.
Didim Belediye Başkanı Deniz Atabay’ın da geçmişi turizm. 1989’da İstanbul’dan küçük sakin bir balıkçı kasabası olarak beğendiği Didim’e gelip yerleşmiş. “O günden bu yana Didim büyüdü ama gelişmedi” derken hatalarına vurgu yapıyor.
Oysa Didim’in hikayesi Apollon ile Defne’nin yaz aşkıyla renklenebilir. Didim’den son hatırladığım deniz kenarındaki tek kordonda çekirdek çıtlatarak volta atan yerli turist kalabalığı.
Gündüz denize girdim, gece de çekirdek çıtlatacaksam buraya niye geleyim? Sahte timsah tişörtü almaya mı? Sadece 700 dolar harcayacak turiste yönelirsen bunu yapıyor. Bu kafaya turizmin yararı da yok.
Türkiye, pek çok ülke için birkaç saatlik uçak yolculuğuyla gelinebilecek bir destinasyon olarak büyük avantaja sahip.
