Çanakkale'de Onbeşlikler ve Atatürk

Çanakkale Deniz Zaferi’nin 100. yıldönümü, bütün yurtta halkın coşkulu katılımıyla kutlandı! TGB’li gençleri kutluyorum: 15 yaşında savaşa katılan Tokatlı gençleri anımsatmak üzere binlerce genç dönemin üniformalarını giydi, Çanakkale’ye gitti. Varsın Diyanet İşleri, hutbelerde Atatürk’ün adını okutmasın, ülkenin kurucusuna bir duayı çok görsün. Bu ayıp onların ayıbı olarak kalsın. İstedikleri kadar çırpınsınlar, bu milletin kalbinden ne Atatürk sevgisini sökebilirler, ne ona olan vefayı. Ancak malına mülküne, halkına armağan ettiği çiftliğine el koyup üstüne saray dikebilirler! Ülkenin cumhurbaşkanı, İngiltere’nin Türkiye Büyükelçisi Richard Moore kadar olamadı, kutlamalarda onun gösterdiği vefayı gösteremedi: Büyükelçi ülkesinin yenilgisine atıfla “Çanakkale Geçilemez” tweeti atarken “Reis”, Ermeni Tehciri ile aynı güne rastlattığı ve kendisinin katılacağı 24 Nisan törenleri gölgede kalmasın diye 18 Mart törenlerini görmezden geldi!

[[HAFTAYA]]

Resmi tören sönüktü

Bir deniz savaşının kazanıldığı gün olarak tarihe geçen 18 Mart kutlamaları, 100. yılında resmi olarak sönük, halkın heyecanı olarak büyüktü! POSTA dahil, gazeteler ekler verir, kanallar özel programlar yayınlar, sinema ve tiyatrolarda o günlerin kahramanlık, şehitlik, vatanseverlik destanı sergilenirken TSK’dan da geriye ne kaldıysa denizci olarak, anma yaptılar elbet: Malum, Çanakkale’yi geçirtmeyen denizciler, bir kumpasla Beşiktaş’ta pusuya düşmüş, Silivri’de balyozu yiyip mahkum olmuştu! Serbest kalanlar ise hâlâ beraat etmeye ve sicillerinden ‘sabıkalı’ kaydını sildirmeye çalışıyor!

İyi bir aile babası!

Heyecanla beklediğimiz, dünyanın en seksi erkeği seçilmiş Hugh Jackman’a sonunda kavuştuk, sahnede izledik! Ama o seksi erkek imajını silebilmek için elinden geleni yaptı: İstanbul’a kendisinden 13 yaş büyük, 18 yıllık eşi ve küçük kızı ile geldi. “Seksi olmak evde bir işe yaramıyor, karım bana, hey seksi erkek, çöpü dök! diyor” diye karizmayı çizdirdi. Hele daha ikinci şarkısında “Bu şarkıyı senin için söylüyorum sevgilim” diye karısını işaret edip alkışlatınca karşımızda artık sadece bir aile babası vardı!

Soyu Türkmüş

Oysa seyirci, sahnedeki starla sanal da olsa flört etmeye bayılır. Hugh ise “happy wife, happy life” diye başından koydu mesafeyi. Şaka bir yana, sahnede, eşine, izleyicisine, insana saygılı, adam gibi bir adam vardı. Muhteşem bir şov muydu, hayır. Cem Yılmaz da 2.5 saat seyircisini oyalıyor, üstelik sadece konuşarak. Bir de şarkı söylese, ki muhteşem söyler; iki de dans etse, nesi eksik kalır? Hugh Jackman’ın sesi güzel, müzikal için çok iyi bir oyuncu. Ama ben bir türlü Volverine karakterinden sıyrılıp da onu romantik şarkılar söyleyen Ferhat Göçer yapamadım. Şu Avustralya’dan dünya starları çıkıyor da bizden niye çıkmıyor? Buraya geldi diye değil, ecdad da tamamen Türk üstelik!

Hakim amca, beni azarlama!

Hakim utanmadıysa da biz çok utandık: Karaman’da 15 yaşındaki Z.C.’ye tecavüz ettiği iddia edilen 8 şüphelinin “ilişkide rıza olduğu” gerekçesiyle beraat etmesi hukuka olan inancımızı sarsarken Z.C.’nin hakime yazdığı mektup ortaya çıktı. Z.C. “Hakim Amca, bana bağırma, bir daha beni azarlama, ben başıma gelenleri bana inanmadığınız, benimle alay ettiğiniz için anlatamıyorum. 15 yaşında, 38 kg. bir kızım, bu adama nasıl karşı koyayım? Polisler de siz de beni suçladınız. Beni aşağılayan mahkemenize bir daha gelmeyeceğim. Artık canlı cenaze gibiyim, intihar edecektim, beceremedim. Sizi vicdanınızla baş başa bırakıyorum.” Başınızı önünüze eğdiniz mi?