Yazgülü Aldoğan Darbeci ve karşıdarbeciler
HABERİ PAYLAŞ

Darbeci ve karşıdarbeciler

Haberin Devamı

Yaşanan dehşet bütün Türkiye’yi ayağa kaldırmıştı. Mardin Mazıdağı ilçesi Bilge köyünde bir grup köylü, nişan yapılan bir evi basmış ve içerideki herkesi taramış, 44 kişi ölmüştü. Davanın 3. oturumunda tutuklu sanıklardan biri daha tahliye edilince içeride 8 kişi kalmış. Şöyle bir karşılaştıralım. Mustafa Balbay, 260 gündür tutuklu! Bir tek el silah sıkmadı. Bir tek kişiyi bırakın öldürmek, yaralamadı. Silahlı darbeye teşvik suçuyla yargılanıyor, ancak önceki gün savunmasını yapabildi ve bütün iddiaları reddetti. Ve hâlâ tutuklu! Tıpkı Tuncay Özkan gibi. Tıpkı Doğu Perinçek gibi. Prof. Mehmet Haberal gibi. Bu şahısların tutukluluk halinin devamının bir tür yargısız infaz olduğunu hukuk nosyonu olan birinci sınıf üniversite öğrencisinin bile kabul etmesi gerekir.

Medyada kadın
Cuma gününü Ankara Hukuk Fakültesi’nde Ankara Barosu ve Hukuk Fakültesi’nin ortaklaşa düzenlediği “ÖTEKİ olarak Kadının hukuku” panelinde geçirdim. “Medyada kadın” üzerine eleştirel bir konuşma yaptım. Öğrencilerin pek çok sorusuyla karşılaştım. “Anlattıklarınız arasında Taraf Gazetesi niye yok?” diye sordu, bir delikanlı. “Ben onu gazete kabul etmiyorum” dedim. Bazı maksatlı “haber”lerin yayınlanabilmesi için çıkarılmış bir “jurnal”! “Ama önemli görevlerde kadınlar çalışıyor” diye itiraz etti delikanlı. “Benim gözümde onlar misyoner” diye yanıtladım. Bir kısmı çok kızdı. Bir kısmı alkışladı. Tarafçılar beni “darbeci” olmakla suçladı. Öbür gençler sinirlendi. Kavgayı zor önledim! Gece Habertürk’te Basın Klübü’nü izlemeye başladım. Devletin iki savcısı ve iki üniversite hocası, kıyasıya bir “münazara”da! Savcılar “Asker darbe yapıyor” fikrini savunuyor. Hocalar “Askere darbe yapılıyor” fikrini! Benim yılların hocası, anayasa profesörü Süheyl Batum’u tuttuğumu söylemem lazım. Türkiye, takım tutar gibi ikiye ayrıldı. Hükümet muhalif tüm güçlere darbe yapıyor diyenlere ötekiler darbeci ve militarist suçlamasıyla yanıt veriyor. Ne mantık kaldı, ne akıl, ne izan! Bizi birbirimize düşürenler de herhalde bıyık altından gülüp ellerini oğuşturuyor, Amerikalardan! Tabii olan pisi pisine karalanan, tutuklanan, hastalanan, ölen, intihar eden, hayatı kararanlara oluyor.

İlle de kan akacak!
Kurban Bayramı’na çok az kaldı. Kurbanlıklar geldi. Ortalık hayvan kokuyor. Büyük şehirlerde kurban kesmek, masraflı ve zor bir iş. Maksat iyilik yapmak, kurban etini dağıtmak, dini vecibeyi yerine getirmekse insanlar bunun için yardımcı olan kimi kurumları tercih ediyor, kurban parasını onlara veriyor, kesilen kurban da o hayır kurumu eliyle ihtiyacı olanlara gidiyordu. Hatta parası bir koyun, dana almaya yetmeyen de yine ihtiyacı olan birine yardım yaparak vicdanen müsterih oluyordu. Diyanet İşleri olaya el koydu, bir açıklama yaptı: Parasal yardım yapmak kurban kesmekle eş tutulamazmış. O olsa olsa sadaka olurmuş.
Bir hayvanın kanını akıtmadan kurban kesmenin yerini tutabilecek bir başka dini vecibe yok imiş. Yani demeye getiriyor ki Diyanet, çıktığı yer itibariyle bir bedevi dini olan, günümüz modern şehir hayatına hiç de uymayan İslam dinini, reforme etmeye çalışmayın! Kurban kesilecek dedikse kesin. Yemeseniz, yediremeseniz bile, tıpkı Hacta olduğu gibi. Yani aptest almak temiz olmak için değil, namaz kılmak biraz hareket etmek için, içki ve domuz yasağı, sağlık için. Maksat rasyonelleştirmeye karşı çıkmak. Tartışmayın, itiraz etmeyin, uygulayın, o kadar. Din, ahlaklı ve iyi insan olmak için değil miydi diye bile sormayın!

Ankara’da yasak delinmiş
Sigara yasağı yazın çıktı, acısını tam hissedemedik. Herkes sokakta yaşamaya başladı. Hatta artık sokaklar sigara kokuyor! Soğuyan hava UFO’culara yaradı. Şimdilik açık hava sobalarıyla altı kaval, üstü şişhane vaziyetinde titreyerek dışarıda oturmaya devam ediliyor İstanbul’da. Ama Ankara’da gece ayaz çıkar. Sigara içeceğim diye dışarıda oturamaz, buz kesersin. Ne olmuş? Yasak delinmiş. Her yerde sigara içiliyor. Hatta içmeyenler teşvik ediliyor! Otel odasında küllük ve kibrit vardı. Minibüste sigara içebilirsiniz anonsları, lokantalar zaten dumanaltı! O kadar da çok içen var ki. Kabul etmeli ki yasak sert geldi. Bu kadar sert olunca da uygulanamayıp delineceği belliydi.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder