Giriş
Kılıçdaroğlu nerede, gözükmüyor diyenlere “Onun yerinde olmak istemem. Şu ara işi çok zor. Vakit yokluğundan parti, milletvekili adaylarını belirlemek için ön seçim yapamıyor. Bütün adaylar merkez yoklamasıyla belirlenecek. 600 milletvekilliği için 2 bin 319 aday adayı başvuru yaptı. Bunların hepsinin amacı da tabii seçilebilecek bir yere yerleşmek. Yani ilk 200’ün içine girmek!
Parti yöneticileri haklı olarak adaylığa başvurmamış, ama milletvekili olmasını istedikleri Prof. Kaboğlu gibi isimlere de kendileri adaylık önerecek. Listelere girecek adaylara pazartesi gününe kadar karar verilecek!
Çok zor ve çok dikkatli yapılması gereken bir iş. CHP seçmeni zordur Bugüne kadar Kemal Bey, çok akıllı politikalar uyguladı. İYİ Parti’ye 15 milletvekili, muhalif partilerle Millet İttifakı, son anda Muharrem İnce gibi sapına kadar CHP’li ama herkesi kucaklayabilecek kuvvetli bir cumhurbaşkanı adayı çıkarması, çok önemli politik adımlardı. Şimdi bir başka çok önemli konu, listelerin gerçekten partiyi iyi temsil edecek, milletvekili adaylarıyla hazırlanması. Çünkü CHP seçmeni, tek adama değil, adaylara bakarak oy veriyor.
Kılıçdaroğlu, İklim Öngel’in haberine göre başkan yardımcılarına bölgelere göre görev verdi. Aday adaylarıyla tek tek konuşuldu ve rapor hazırlandı. Genel Başkan da bu raporlara kendi görüşünü katarak listeleri hazırlayacak.
Tabii milletvekilleri, parti meclisi üyeleri, istifa etmiş bürokratlar ve ilçe başkanları var, mutlaka görev bekleyen. Askerlik gibi CHP muhalefette de kalsa, iktidara da gelse, kadrolarının çok hayati görevleri var: iktidara gelirlerse karşı devrimi durdurmak, laik parlamenter sisteme geri dönmek, eğitim reformu ve adalet. Muhalefet olurlarsa iyi bir denetim.
Milletvekilliği, bir prestij, iyi maaşlı ve itibarlı bir iş olarak değil, askerlik gibi vatani bir görev olarak görülmeli. Oraya seçilecek olan, maddi manevi her türlü varlığıyla, canını dişine takarak çalışacak. Buna uyanları listeye koyun. Ve kadın ile gençleri de unutmayın!
İP ATMAKTAN AF ÇIKARMAYA!
16 sene iktidarda kalıp işleri sarpa sardırdıktan sonra tekrar seçime giderken ne vaat etsen havada kalıyor! Yaptıkların yapacaklarının teminatı oluyor; yüzlerce şehit, üçe katlanmış dolar, iki haneli olmuş enflasyon, tavan yapmış işsizlik.
Köprü yapmışsın geçen yok. Konut yapmışsın, alan yok! Koynunda beslediğin yılan, önce beni sonra seni sokmuş. Hâlâ sağdan soldan adam topluyorsun FETÖ’cü diye, öteni salıveriyorsun, itiraf edecek suçu olmayanı hapiste tutuyorsun. Şimdi son taktik: Önce Bahçeli’ye söyletiyor, sonra “Ne yapalım, o istedi” diye yapıyor. Af da öyle. Verecek vaat kalmadı, af lafı çıkardılar.
Düne kadar meydanlarda “İdam çıkaralım” diye ip atıyorlardı. Efendim, biz siyasileri değil, hırsızı uğursuzu, katili, uyuşturucu kaçakçısını çıkaracağız. Kader kurbanı ya. Asıl kader kurbanı, 15 Temmuz gecesi, komutanların emriyle sokağa çıkarılıp haberleri olmayan bir darbe teşebbüsünün ortasında kalan ve 22 aydır inim inim hapiste suçsuz olduklarının anlaşılmasını bekleyen, yetmemiş gibi müebbete çarptırılan erler, öğrenciler, çavuşlardır.
O gece yedikleri dayak, sonrasında gördükleri kötü muamele, ailelerinin çektiği maddi manevi acı da cabası.
Türkiye öyle bir noktada ki, herkes inandığı kişinin arkasında kımıldamadan duruyor. Ne vaat edersen et, ne verirsen ver. Alır yan cebine koyar, bildiğini yapar. Son tahlilde anahtar Kürtlerde, onlar ne derse o olacak gibi görünüyor!
ANTALYA CAZA DOYAMADI!
Hafta sonu Antalya’daydım. Antalyalı Kadir Dursun, Sideli Barut Kardeşlerle birlik olup Antalyalılara Akra Otel’de “Şehirde Caz var” haftasını hazırladı.
Yasmin Levy’den Fazıl Say ve arkadaşlarına inanılmaz bir ilgiyle karşılanan festivalden anlaşılıyor ki Antalyalılar sadece türkü barlara değil, ünlü sanatçıların katıldığı festivallere gitmek istiyor, sanata ve müziğe hasret, hele Fazıl Say’ı çok özlemişler.
Otelin bahçesinde açık havada bir hafta her gün yapılan konserleri yaklaşık 6 bin kişi izlemiş. Karşıda Toroslar, aşağıda Akdeniz’den oluşan bir dekor önünde sanatçılar da izleyiciler de çok mutlu ayrıldı benim izlediğim kapanış konserlerinden.
Hele Tunus asıllı Fransız şarkıcı Dany Brillant’ın seyirciyle kurduğu sıcak ve yakın temas, özellikle kadınları pek heyecanlandırdı, sanatçıyla birlikte dans etmek için onlarca kadın sahneye akın etti! Konserlerin otel müşterisini artırıp artırmadığı soruma ise Barut Kardeşler, “Bizim hedefimiz Antalyalılardı, onlar da geldi ve mutlu oldu” yanıtını verdi. Zaten otelin terası da her akşam eğlenmeye gelen Antalyalılarla dolu olduğuna göre bu iş tamam!
