Giriş
Başımıza gelebilecek en son felaket, sanki bu konuda vatandaşın kafası yeterince karışık değilmiş gibi Başbakanın mızıkıp “aşı olmuyorum işte” pozunda Sağlık Bakanı Akdağ’a fırça atmasıydı! Şimdi mikrofonu uzatıyorlar vatandaşa, “Başbakan olmuyorsa ben niye olayım?” diyor. Öteki, “bana ne, ben risk almam, olacağım” diyor. Buyrun buradan yakın!
Bu konuda güvendiğim hekimlerle, özellikle de Göğüs Hastalıkları uzmanı Doç. Dr. Çağlar Çuhadaroğlu ile konuştum, bir de benden dinleyin, H1 N1 virüsü, namı diğer domuz gribi ve aşısı ile ilgili doğruları: 1. Bu da tıpkı diğerleri gibi bir grip, bu yılın moda gribi. Öyle ortalığı birbirine katmaya gerek yok, ille de öldürücü değil. Zaten diğer gripler de bir miktar öldürücüydü de biz adını koymuyorduk! Pek çok kişi bu gribe yakalandı ve iyileşti. Zaten ölenler de gripten değil, grip virüsünün yol açtığı bağışıklık sisteminin zayıflaması sonucu zatürreden, solunum yetersizliğinden ölüyor.
2. Evet, bu yıl grip olan herkes domuz gribi oluyor. Yani eğer grip olduysanız ben domuz gribi mi oldum diye meraklanmayın, domuz gribi oldunuz! Eyvah öleceğim diye de telaşlanmayın, herkes ölecek diye bir şey yok. Hastaneye koşup test yaptırmaya da uğraşmayın, zaten test de bitmiş! Normal gripte ne yapıyorsanız onu yapın. İstirahat edin, bol bol C vitamini alın, bol bol sıvı tüketin. Her türlü bitkisel çaylar, tavuk suyuna çorba kuvvetle tavsiye ediliyor. Antibiyotik almayın. Grip antibiyotikle geçmiyor malum. Boğaz ve solunum yollarını rahatlatacak yollara başvurun, buğu, nemlendirme gibi. Hastaneye ancak iyileşme uzayıp kötüleşince gidin. Zaten ondan önce gitseniz de bir şey yapmayıp eve yolluyorlar.
Kimler aşı olacak?
3. Risk grubundakiler. Yani hastalanma tehlikesi en çok olanlar. 2 yaşına kadar çocuklar, hamile kadınlar, sağlık personeli, kalp ve şeker hastaları ve hatta obezler! Görüldüğü gibi Başbakan Erdoğan zaten bu gruba girmiyor. Zaten “aşı olmak istiyorum” deseydi bile yapılmaması gerekirdi. Bir tek koşulla aşı olabilirdi, aşı konusundaki şüpheleri gidermek için, halkı ikna etmek için. Ne yaptı? Tam tersini. Olması gerekmediği halde “ben olmayacağım” diyerek olması gerekenlerin de aklına kurt düşürdü!
4. Niye herkes aşı olmayacak? Çünkü aşı yetmeyecek! Bu aşıyı bir on beş, yirmi gün daha yaptırmak lazım. Sonra virüs o kadar yaygın olacak ki yapmanın yararı olmayacak. Tıpkı diğer yıllar da grip aşısını ekim ayında, yani grip yayılmadan yaptırdığımız gibi. Mikrobiyologlar, virüsü tanıyıp aşıyı yapana kadar zaman geçti. Ancak yetiştirebildiler. Yaptıklarını çoğaltmak için de içine katkı maddesi koydular. Aşının güvenilirlik derecesini düşüren bu katkı maddesi. Aşı denenmiş, katkı maddesi denenmemiş. Ama zararı yok deniliyor, asıl tartışılan ABD’de uygulanan aşı. Onu da Obama’nın çocukları bile oldu.
5. Herkes aşı olmayacak, örneğin yumurta alerjisi olanlar. Aşı olmadan önce mutlaka doktora danışın. Zaten hastalığa yakalanıp ölenlerin mutlaka başka bir hastalığı olduğu söyleniyor, örneğin kalp hastası olanlar, ciğerleri zayıf olanlar gibi. Yoksa sağlıklı, belli bir yaşın üstünde kadın ve erkekler, daha önceden grip aşısı olmuş olanlar, belli bir bağışıklık geliştirmiş olduklarından grip olsalar bile dikkatli bir bakımla bunu atlatıyor. Son gördüğümde Milli Eğitim Bakanı Çubukçu da gripti. Şimdi maşallah iyileşti!
Reklamdaki gibi: Ne yapmayacağız? Panik yapmayacağız, endişe etmeyeceğiz. Hijyene dikkat edeceğiz. Sık sık ellerimizi yıkayacağız. Sabun yeterli, çamaşır suyuyla filan yıkayanlar varmış, delirmeyin! Bol bol sebze ve meyve tüketeceğiz. Hapşırıp tıksıranlardan uzak duracak, kalabalık ortamlarda maske takacak, öpüşüp koklaşmayacak, hasta olursak da yatıp dinleneceğiz! Rahatladınız mı? Bu iyiliğimi de unutmayın!
