Ramazanda alternatif iftar sofraları

Mübarek ramazan ayı bu yıl, yazın en sıcak günlerine denk geldi. Oruç tutanlar çok uzun süre, yemeden içmeden iftarı bekleyecek. Bu kadar sabrın sonunda da güzel bir iftarı hak edecek. Ramazanın en güzel yanlarından biri de iftar sofrasında buluşmak, paylaşmak. Turizm sezonunun tam ortasına denk düşen ramazanda, boşalan tatil mekanlarının kaybını fırsata dönüştürmeye çalışan sektör mensupları alternatif iftarlar öneriyor. Yaratıcılıkta da sınır yok: Boğaz’da tekne turundaki iftara Haliç parkuru da eklenmiş, Sadabad ve Eyüp esintisi
olsun diye herhalde. Değişik önerilerden beni en heyecanlandıranı havuz başında iftardan sonra havuzun sahura kadar açık kalma opsiyonu! İftarını yapan, ardından havuza girip serinleyebilecek.

Yine de bu değişik alternatiflerin içinde koptuğum nokta, İstanbul Modern'inki oldu. İstanbul'un en çok gezilen müzelerinden İstanbul Modern'in içinde bir de deniz manzaralı lokanta var, malum. Burada da iftar yemeği hazırlanmış, hem de iftar öncesi rehber eşliğinde müze gezisiyle! Modern sanat eserlerine bakarken iftar saatinin nasıl geldiğini anlamayacaksınız, hele Müslüman turistler için bir taşla iki kuş. Ben hararetle tavsiye ediyorum, çünkü müze, İstanbul'un en güzel camilerinin de yer aldığı bir bölgede, Tophane'de. İftar sonrası teravih namazı için yer aramaya da gerek kalmaz böylece!

Bence Türk müslümanlığının en güzel yanı bu. İslamı, çağdaş koşullarda yaşamak! Yobazlara inat... Ramazan ayınız mübarek olsun, oruçlarınızı Allah kabul etsin, gerçi faturaları biraz kabarık ama keseye uygunu da vardır, iftarınızı da değişik mekanlarda açın, o da keyfiniz olsun!

Vodafon’un 3G gecesi

Boğazın en güzel otellerinden birinde Four Seasons’da Vodafon, 3G açılımı için müthiş bir gece düzenledi. Her yer kırmızı siyah, ikram
müthiş, ilgi müthiş. Ajda Pekkan da bir küçük konser verdi. En iyisini bile davette dinlemeyeceksiniz. Sanatçılar, ancak biletli konserlerde
seyircisiyle bütünleşiyor, gerçekten hakkını vererek şov yapıyor. Ajda nasıl bir “bitse de gitsem” havasındaydı anlatamam. Oysa iki gün sonra açık havada inletmiş ortalığı. Bu ne ilk, ne de son izlenimim. Kim olsa böyle. Sunucular Meltem Cumbul ve Cem Davran da öyleydi. İş yapıyor havasında. Hadi Meltem’i anlamak mümkün, Kıvanç’tan ayrılık acısı kolay mı? O da niye kıskançlık yapmış canım! İnsan Beren Saat bile olsa rol arkadaşını kıskanır mı? Üstelik Beren “öpüşürken aramıza yastık, ağzımıza havuç koyuyoruz” filan gibi laflar edip bütün romantizmimizin
içine etmişti yani. Ha bir de o bayıldığım mobil modemden hediye ettiler, ne güzel değil mi, ama sim no’su yok, ve yardım için verdikleri telefon numarası yanlış mı ne, bağlanılmıyor, yani modem de işe yaramıyor, iyi mi!

Cildiniz güzelleşsin diye yeni bir ürün

Madem tavsiyelerle başladık tavsiyelerle gidelim. Bu seferki kadınlar için. Geçenlerde gençlik, sağlık, güzellik yazılarıyla ünlü bir doktorumuz, en akıllı kadın bile bir kozmetik ürünü gördüğünde zekası 20’ye iniyor demiş. Doğru demiş! İşe yarıyanı da oluyor ne yapalım. Yaz başında İstanbul Mevsimi açılışına katılmak için gittiğim Fransa’dan yeni çıkmış bir ürün aldım, gece ve gündüz kremi. Bir ayı aşkın süredir yüzüme sürüyorum. Bu günlerde her gören dolgu mu yaptırdın, iğne mi, botoks mu diye sıkıştırıyor, bilmem artık tatil mi yaradı, krem mi? NUXE markasının tabii ki pek çok değişik ürünü var, “naturale luxe”, den gelen adı içerik hakkında biraz bilgi veriyor. Sanırım Türkiye’de de
satılıyor. Hani kullanıyor da bize söylemiyor demeyin!