Giriş
Koca bir yıl tartıştık.
Ne kaldı aklınızda?
Kürt sorunu hakkında tek çözüm cümlesi hatırlıyor musunuz?
Başörtüsü için net bir formül söyleyen oldu mu?
Anlaştığımız, üzerinde toplumsal uzlaşma sağladığımız herhangi bir konu var mı?
[[HAFTAYA]]
***
Terör tatildeyken hudut güvenliğimize kafa yorabilseydik keşke.
Bu hudut yeniden mi çizilmeli? Irak’la Suriye’yle toprak mübadelesi mi yapılmalı? Ne bileyim ben? Oraya Çin Seddi gibi duvar mı örülmeli? Mümkün mü? Acaba o sarp kayalıklar haritadan mı silinmeli?
Çünkü:
- Hudut, namusumuzdur.
Mutabık mıyız?
Hele şükür. Tek konuda anlaştık: Hudut, namusumuzdur.
***
Terör olsa da olmasa da bu böyledir. Yoksa hudut nedir ki? Gümrükten mi ibarettir? Pasaport kontrol... Bu mudur bütün mesele? Valizini aç, kapa... Ama Güneydoğu’da elini kolunu sallaya sallaya gir çık. Bir daha gir, bir daha çık.
Nasıl olur?
- Hudut namusumuzdur.
Tecavüzün bile bir hududu vardır.
Bunları düşündükçe yüreğim sızlıyor. Ve sevgili okuyucular, hududun kevgire dönmesi, İstiklal Marşımızın yanlış icra edilmesinden çok daha acı geliyor bana.
Yine de bütün ümitlerimi 2011’e taşıyorum.
