Erkut Can Yine 'One minute' dedik ama...
HABERİ PAYLAŞ

Yine 'One minute' dedik ama...

16 Kasım’a Antalya’ya G20 kapanışına gidelim. Putin’in basın toplantısında söylediklerine. “Liderlere uydularımızın çektiği IŞİD petrol kaçakçılığı görüntülerini verdim. Bunu pazarlayan ülke IŞİD’e militan yetiştiriyor. Ayrıca 40 ülkeden finansal destek alıyorlar. Bunlar arasında aranızdan ülkeler de var. Bir ülkenin tankerleri Rakka’da 5 kilometre kuyruk oluşturuyor. Bunu uydudan görmememiz için kör olmamız lazım. Ayrıca ele geçirdikleri tarihi eserleri de rahatça satıyorlar. Bunu da biliyoruz.” O gün hiçbir ülke üstüne alınmamıştı bu suçlamaları. Biz de. Ta ki, SU24 uçağı düşürülene kadar. IŞİD’in ‘biz düşürdük’ dediği yolcu uçağından sonra, bu uçak da düşünce, Putin, karizmayı çizdirmenin paniği ile önce, “Arkamızdan vurdular” dedi, sonra da Antalya’daki sözlerine açıklık getirdi ve isim verdi. “Radikal islam’ı destekliyorlar” diyerek. Bitmedi, “Türkiye IŞİD’den petrol alıyor” bile dedi. Ve 10 gün önce sözünü ettiği tanker konvoylarını bombaladı. Peki biz ne yaptık? Hemen Rus uçağının ihlal görüntülerini servis ettik. İhlalin 17 saniye sürdüğünü beyan ettik. Ve de 10 kez ikaz ettiğimizi. Sonra da BM ve NATO’yu toplantıya çağırdık. Biri itidal tavsiye etti, diğeri başını kuma soktu. Peki bu ihlal ilk defa mı olmuştu. Yoo. Daha geçen ay da 2 kez ihlal etmişler ama ‘pardon’ deyince olay kapanmıştı. Bu kez de aynı şey olmuş ve ihlal sadece 17 saniye sürmüştü. Peki düşürmeye gerek var mıydı? 25 yıldır ancak oluşturulan komşuluk ve dostluk ilişkilerini bir füze ile yok etmeye... Şimdi ayıkla pirincin taşını. ABD ve İngiltere ‘aman bizi karıştırmayın’ dediler, balkondan izlemeye geçtiler. Dostlar ya. Ayrıca ‘Türkiye haklı’ diyen bir ülke de çıkmadı. Davutoğlu, “Emri ben verdim” dedi ama, ‘ben’ tatmini yakın gelecekte Türkiye’ye büyük zararlar verecek. Ayrıca “Ateeeş” demek bir ülke için bu kadar kolay mı? 17 saniyede kimden icazet alınıp emir verilebilinir. Çünkü bizim başkomutanımız var. Bu başkomutanın Rus bombardıman uçaklarının daha önce onlarca kere hava sahamıza girdiğinden haberi yok muydu? Olmaz olur mu! Anlaşılan o ki, Davos’tan sonra bir kere daha “One minute” diyesimiz gelmiş ve o 17’nci saniyede deyivermişiz. Sınırımızı korumak için. Havacılık terimidir ‘it dalaşı’, bilirsiniz. Ama Türkiye ve Rusya bu dalaşmayı karada yapmaya başladılar. Öfke saçan Rusya, savunmada olan ise biziz. Tek dayanağımız da ‘angajman kuralları’. Lavrov’a göre ise, ‘planlı provokasyon’. Diyelim ki, dediğin doğru. O zaman ihlal etmeyecektin be Lavrov. Hem senin canın, malın gitti, hem de bizim size bağlı dolarlarımız. 17 saniyede bunca zararı dünya tarihi yazmamıştır herhalde.

Haberin Devamı

RUSYA OYNAMAYA BASLADI

Haberin Devamı

Uçağını düşürdüğümüz Rusya silaha sarılamayacağına göre, ekonomik yaptırımlarını oynamaya başladı. Aynı Kırım ilhakı ve Ukrayna’nın bölünmesinde batının ona oynadığı gibi. Ne yapıyor?

¦ Vatandaşlarına ‘Türkiye’ye gitmeyin’ dedi. Turlar iptal ediliyor. 4.5 milyon turistin geleceği meçhul.

¦ Türk turist ve iş adamları kapılarda durdurulup geri gönderiliyor. Hem de aç susuz.

¦ Rus futbol takımlarının devre arası kamplarını Türkiye’de yapmaları yasaklandı. Yüzlerce otelin gelirleri yok oldu.

Haberin Devamı

¦ Beyaz et ihracatımız durduruldu.

¦ Domates, narenciye ve kesme çiçek dolu tırlarımız geri gönderiliyor. Rusya en büyük narenciye pazarımız.

¦ Türkiye’deki Rus vatandaşları geri çağrılıyor. Ev sahipleri de.

¦ Türk Akımı ise belirsiz bir sürece girdi. Bunlar ekonomik yönden Türkiye’yi sarsacak yaptırımlar. Ama kendilerine milyar dolarlar akıtan fasıllar için angajman kurallarını işletiyorlar. Doğalgaz akışı sürecek, Akkuyu santralı iptal edilmeyecek. Gördüğünüz gibi Rusya’nın elindeki araçlar çok. Peki bizim ne kozumuz var? Hiç. ¦ Müteahhitlerimiz, ‘inşaatı yapmıyorum’ mu diyecek?

¦ İnşaat malzemesi satanlar, ‘satmıyorum’ mu diyecek?

¦ 700 mağazalık perakende sektörümüz, ‘kapatıyoruz’ mu diyecek? Eee, o zaman... Komşunun öfkesinin yatışmasını bekleyeceğiz. Biz büyük ülkeyiz ama, böylesine büyük bir pazarı da kaybetme lüksümüz yok.

Tam ne güzel derken...

Akıl verme yetisine sahip herkes, diplomasi, itidal, karşılıklı görüşme ve zaman içinde barışma diyor. Şimdi tam bir soğuk savaş devresindeyiz. Kimsenin topa tüfeğe sarılacak hali yok. Beştepe ve Çankaya zirveleri hem Türk kamuoyuna, hem dünyaya karşı savunma cümleleri kurmaya başladılar.

Cumhurbaşkanı diyor ki:

? Olayı tırmandırmak gibi bir düşüncemiz yok.

?Biz husumetin tarafında değil, barışın, diyalogun, diplomasinin tarafındayız.

? Bunun bir Rus uçağı olduğu belli olmuş olsaydı, uyarıların türü farklı olabilirdi. Bu ihlalin önü kesilebilirdi.

Ya Davutoğlu:

? Büyük devletler arasındaki ilişkiler, iletişim kazalarına feda edilemez.

? Rusya ile ipleri germek, gerilim yaşamak gibi bir niyetimiz yoktur.

? Rusya bizim dostumuzdur, çok önemli bir ortağımızdır. Ne güzel değil mi? Ama bitmedi. Erdoğan, bir kere daha ‘one minute’ dedi.

? Özür dilemeyeceğiz. Özür dileyecek olan varsa, o da Rusya’dır. Hakim, ‘Yaz kızım’ dedi. ‘Savunma bitti.’

MHP'ye gel gel

RTÜK’te denge 5’e 4 muhalefet lehineydi biliyorsunuz. Bu nedenle de 4 aydır başkan seçemiyordu. Ancak 1 Kasım sonrası, denge değişecek ve MHP bir üyesini kaybedecek iddiası dillendirilince MHP’li iki üye hemen AKP’li Yerlikaya’nın başkanlığına ‘evet’ dediler. AKP’liler de MHP’li Çıplak’ın başkanvekilliğine bir cemile olarak parmak kaldırdılar. Ama bu arada AKP’nin değişmez payandası MHP, Meclis’te de bir idare amirliği kapıverdi. Bonus olarak.

Küresel finans ailesi

G20 liderler zirvesinin aile fotoğrafını hatırlıyorsunuz değil mi? Hani liderlerin el salladığı fotoğrafı. Erdoğan ise ev sahibi olduğu için iki elini birden sallamıştı ya, işte onu. Elime bir fotoğraf geçti. Bu zirve bundan 90 sene önce de yapılmış. Ama liderler değil temsilcilerle. Resme göre o zamanın zengin ülkeleri 6 taneymiş. Ve o zamandan beri adetmiş ki, onlar da aile resmi çektirmişler. Ve ‘küresel finans ailesi’ni böyle resimlemişler. Bu poz bugün de devam etseydi, görüntüyü düşünebiliyor musunuz?

CIZZZ...

Savaş tamtamı çalan kefenli troller yorulmayın. Suriye yakın, gidin orda nefsinizi körletin. İşiniz rast giderse cennete bile gidebilirsiniz. Ama artık bu milleti rahat bırakın.

Utandıran öğretmenler

24 Kasım Öğretmenler Günü’nde 5 ayrı elekten geçirilen 81 ilden 81 öğretmen Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından sarayda ağırlandı. Bu kadar ince elendikten sonra saraya gelen öğretmenlere hitap eden Erdoğan, “Rus uçağı sınırlarımızı ihlal edince düşürdük” deyince, seçmece öğretmenlerden bir alkış koptu. Şaşıran Cumhurbaşkanı da, “Bu alkışlanacak bir olay değil” deme ihtiyacı hissetti. Nasıl öğretmen bunlar, aklım almadı. Asla hepsini suçlayamam. Toplumsal sirayet de olabilir bu alkışlar. İnanıyorum ki, böyle bir olayın, ne gibi sonuçlar doğurabileceğini mutlaka biliyorlardır. Ama aralarındaki seçmece grup var ya, işte o seçmeceler, herhalde alkışlamacı olarak seçilenlerdi. Cumhurbaşkanı bile uyardığına göre. Ve bunlardan biz çocuklarımızı yetiştirmelerini bekliyoruz.

LÜTFEN YARDIM EDİN

Türkiye için iyi bir şeyler yapmak isteyen, bir grup yüksek tahsilli yardımsever, 3 yıldır üzerinde çalıştıkları, çocuklara destek amaçlı projelerini bir maille anlatmışlar. Yardıma aracılık etmemi istiyorlar. Ve diyorlar ki: Yardıma muhtaç çocuklar için çalışıyoruz.

BİR ÇİFT MUTLULUK adını verdiğimiz kampanya ile Anadolu’daki köy okullarında okuyan 10 bin dar gelirli ilkokul öğrencisine kış soğuğuna dayanıklı ayakkabı tedarik etmek istiyoruz. Köy öğretmenlerinden zor durumdaki çocukları ayakkabı numaraları ile tespit ettik. 120 okulun müdüründen de, imzalı ve MEB onaylı talep formlarını topladık.

Bu listeleri www.insaninternation al.org/birciftmutluluk sitemizde görebilirsiniz.

Kış geldi. Lütfen acele edin ve bize yardım edin. Sesimizi duyun ve duyurun.

BIKMADINIZ MI?

Hükümet onay alıp açıklanır açıklanmaz, hemen devir teslim törenleri de yapılmaya başlandı. Devlette devamlılık esastır felsefesine uygun olarak. Gönül alıcı konuşmalar arasında, basının karşısında yine koca koca çiçek buketleri el değiştirdi. Adetten ya. Yahu ‘Yeni Türkiye’ deyip duruyorsunuz. Şu çiçek seremonisinde de bir değişiklik yapın artık. Sıkılmadınız mı bu görüntülerden. Bir kadın bakana çiçek verin tamam, yakışır. Ama yaşını başını almış adamların birbirlerine çiçek vermesi, sonradan da öpüşmesi gerçekten komik oluyor. Haksız mıyım?

Sıradaki haber yükleniyor...
holder