Gündem Yunanistan'dan kemençe çalımı!

Yunanistan'dan kemençe çalımı!

Paylaş
Yunanistan'dan kemençe çalımı!

Yunanistan'dan kemençe çalımı!

Yunanistan'ın 2010 Eurovision parçası olarak seçtiği "Opa" isimli şarkıda kemençe kullanılması, şarkının ve şarkıcıların Karadeniz izleri taşımasına Trabzon'dan ilginç bir tepki geldi. Uzun yıllar kemençe ve horon üzerine araştırma yapmış olan emekli öğretim görevlisi Hüseyin Tahmaz, "2 yıl önceki şarkılarında da kemençe ezgileri vardı. Bu kez daha ön plana çıkardılar kemençeyi. Elimizdeki materyalin başka tarafı gitmesi bizi çok üzüyor. Ama çalışmalarından dolayı onları tebrik etmek lazım. Atina Olimpiyatları'nın açılışında da kemençe - davul ve horonu sahiplenmeye çalışmışlardı. Ama biz Karadeniz oyunlarında bile horona yer vermedik" dedi.

Yunanistan'ın bu yıl Norveç'te düzenlenecek olan 55'inci Eurovision Şarkı Yarışması için seçtiği şarkı ve bu şarkının klibi, taşıdığı Karadeniz izleriyle dikkat çekti. Giorgos Alkaios & Friends tarafından seslendirilen "Opa" isimli şarkıda, kemençe ve davul kullanılması, Karadeniz müziğini andıran şarkıda dansçıların kostümlerinin de horoncuların kıyafetine benzemesi tartışmaları beraberinde getirdi.

Haberin Devamı

İşte o şarkı...

Yunanlılar'ın Türk kültüründeki bir çok objeyi sahiplenmeye çalışmasının son ayağı olarak görülen Eurovision şarkısında kemençe kullanılmasına, kemençenin ana vatanı sayılan Trabzon'dan ise ilginç bir tepki geldi.

Horon ve kemençe konusundaki çalışmalarıyla tanınan emekli öğretim üyesi ve İmece Folklor Eğitim Merkezi Başkanı Hüseyin Tahmaz, kemençe deyince her Karadenizli'nin kanının kaynadığını belirterek, "Ama Yunanlılar'ın bundan 2 - 3 yıl önceki Eurovision şarkısında kullanılan ezginin içinde de kemençe vardı. Bu yıl daha ön plana çıkardılar. Orada sadece ezginin içindeydi. Burada bariz biçimde çalıyorlar ve kemençeyi gösteriyorlar" dedi.

"Tebrik etmek lazım"

Eurovision'un büyük bir tanıtım yeri olduğuna dikkat çeken Tahmaz, "Bu şekilde kemençeyi sahiplenmeye çalışıyorlar. 2004 Atina Olimpiyatları'nda 200 kişiye kemençe ve davul eşliğinde horon oynatarak horonu sahiplenmişlerdi. Biz bu noktada pek ciddi çalışma yapamıyoruz. Ülke ve kent olarak yeterince sahiplenme sergileyemiyoruz. Bu durum bize acı veriyor tabi. Elimizdeki çok değerli materyalin başka tarafa gitmesi bizi üzüyor. Çalışmalarından dolayı onları tebrik etmek lazım. Ama sonuçta ne kadar uğraşırlarsa uğraşsınlar işin özü burası. Biz ne kadar sahiplenmesek de bizim elimizden bunu almaları mümkün değil" diye konuştu.

Yunanlılar'ın Atina Olimpiyatları'nda bile kullandığı kemençe ve horonun 2007'de Trabzon'da gerçekleştirilen Karadeniz oyunlarında bile yeterince kullanılamadığını da vurgulayan Hüseyin Tahmaz, şunları söyledi: "Horon oynandı orada ama popüler bir şekilde, şov şeklinde oynandı. Şimdi önümüzde 2011 Avrupa Gençlik Oyunları var. Bunu iyi değerlendirmemiz lazım. Kolbastı da bizim bir kültürümüz. Eurovision'da bunları harmanlayarak Yunanlılar'ın yaptığından daha mükemmel şeyler yapacağımıza inanıyorum. Ama işin başındakilerin bakış açısının bu yönde değişmesi lazım. Bir işi sahiplenemezsen, bir çalışma yapmazsan birileri sahip çıkar."

Trabzonlular'ın kemençeye olan ilgisizliğinden de yakınan Tahmaz, "Kendi kulübümüzde kemençe kursu açıyoruz ama geçen sene sadece 3 kişi devam etti. Söze gelince mangalda kül bırakmıyoruz ama iş icraata gelince ortada görünmüyoruz. O açıdan acı verici bir durum. Bölgemizde kemençe çalanların yüzde 90'ının notadan veya müzik değerlerinden haberi yoktur. Tamamen ezbere ve doğaçlama çalmaktadırlar. Buradan göç eden Rumlar ise kültürlerini korumak adına bunu devam ettiriyorlar. Burada oynanan horonu bozmamaya çalışıyorlar. Bizde sürekli gelişim ve değişim var. Kemençe orta Asya'dan beri Türklerle gelmiş bir enstrüman. Yunanlılar bu işi çok daha iyi kullanıyorlar tabi ama bu akademik çalışmaya da bağlı. Kentimizde müzik eğitim bölümü var. Bir enstitü kurulabilir. Bu tür değerlerin korunması gerek" ifadesini kullandı.

Yunanlılar'ın şarkısını da internet üzerinden izleyen Tahmaz, "Başlıkları bizim burada horon oynarken taktığımız Kabalak'a benziyor. Üzerindekiler de yeleğe benzetilmiş. Ezgilerin altyapısının ve adımların bizimle benzerliği pek yok. Ama sonuçta bazı mesajları oraya koymak en büyük propaganda aracı. Bunu kullanabilmek çok önemli ve onlar da bunu başarmış. Sahiplenmek adına yapılmış bir adım" dedi.

"Kemençeyi orada görünce içimiz acıdı"

Öğretmen Muhammet Yılmazoğlu ise, kemençeyi Yunanlılar'ın klibinde görünce içinin acıdığını belirterek, "Kendi kültürümüze sahip çıkamıyoruz. Onların kültürü olmadığı halde bizim enstrümanımıza sahip çıkıyorlar. Çok üzülüyoruz. Ama biz Karadeniz Oyunları'nda bile kemençe ve horonu göremedik. Euorovision'da şarkılarımızı hala İngilizce söylüyoruz, farklı müzikler kullanıyoruz. Bizim müziklerimizi de Yunanlılar kullanıyor" diye konuştu.

Üniversite öğrencisi Burak Mollahüseyinoğlu ise, halkoyunlarıyla uğraşan birisi olarak üzüldüğünü belirterek, "İçim 'cız' etti. Kemençe yöremizin enstrümanıdır. Tabii ki bunu bizim kullanmamamız ayrı bir acı verici durum" dedi.

DHA

Haberin Devamı