Giriş
Son viraja girdik. Anormal bir gelişme olmazsa, tahminleri alt üst edecek bir değişiklik beklenmiyor. Buna rağmen, Erdoğan daha çok asılıyor seçime. Bu bir panik hali mi, yoksa skoru arttırma gayreti mi, artık orasını herkes kendi paşa gönlüne göre yorumluyor.
[[HAFTAYA]]
Fakat Ekmel Bey’in bu kampanyada yapayalnız bırakıldığı kesin. Çatı’nın mimarları ne yapıyor? Erdoğan’a vurmaktan başka bir şey yapmıyor. Halbuki Ekmel Bey’i parlatmak için mesai harcamalıydılar. Hayır... Onlar, ortak aday’dan ziyade kendileriyle ilgili pozisyon aldılar.
Erdoğan’ın da performansına hayret. Rakip liderlerden dayak yedikçe, Erdoğan’ın kalabalıkları daha da artıyor, mitingleri daha da coşkun bir hal alıyor. Eğer sırf Erdoğan’a vurmak, prim yapsaydı, 30 Mart sonuçları böyle olmazdı. Demek ki stratejiyi değiştirmek lazım. Fakat muhalif liderler bunu bir türlü anlamıyor. Oysa bu kalabalıkların ne demek istediği açıktır: - İnadına Tayyip.
Ekmel Bey’i 13 parti seni destekliyor diye avuttular. Tamam da, ortada hiçbir etkinlik yok. Erdoğan, Ferrari’ye binmiş, Ekmel Bey ise Anadol arabayla gidiyor. Buna rağmen Ekmel Bey’in morali sağlam, metaneti yerinde, inancı da kuvvetli... İlk turda yüzde 60 oy alacağına yürekten inanıyor. Oysa... Bakar mısınız? Çatı’nın mimarları ve de liderleri, henüz bir rakam telaffuz bile etmediler, edemediler. (Gürsel Tekin hariç) ...... Seçimin en adaletsiz tarafı budur işte. Hem devletle yarışacaksın, hem de arkana dönüp bir bakacaksın ki kimse yok. Bravo Kapitano
