Giriş
Ankara’dan her gün haber akıyor ama son 12 yılın politik düzenini en iyi ortaya döken haber Çanakkale’den geldi. Haberi yapan DHA muhabiri Taylan Yıldırım’a “Eline sağlık” deyip devam edelim.
Halk Sağlığı Müdürlüğü’nün temizlik işlerini yapan taşeronda çalışan A.S., Facebook’ta iktidarı eleştirir.
İşgüzarın biri ihbar eder. Normal bir Türkiye’de bir özel şirket çalışanının siyasi görüşünü ihbar edeni, bürokratlar “Burası aşiret mi, hukuk devleti mi” diye kapı dışarı ederdi. Ancak anormal Türkiye’nin bürokratı, halka vermesi gereken mesaiyi iktidar partisine harcayıp şirkete yazı yazar. “Gereği yapılsın” der.
Bir de zehir hafiye edası takınıp, devletin mürekkebiyle ‘gizli’ ibaresini yazıya mühürler. Ortada kusur olsa mahkemeye gönderecek ama biliyor ki suç yok. Mahkemeye ne gerek var zaten, en ağır ceza kesildi.
Şirketi A.S.’yi işten atmadı ama ihaleyi kısa süre sonra kaybetti. Yeni şirket A.S.'nin işine devam etmesine izin vermedi.
A.S. olayı, taşeronluğun iktidar için ne kadar önemli olduğunu gösterdi.
Çünkü bu zehir hafiye bürokratımız, A.S. devletin kadrolu çalışanı olsaydı bunu yapamayacaktı.
A.S. belki kınama cezası alır bu da muhtemelen mahkemeden dönerdi. İktidar da hem devlette hem de özel sektörde partizanlık yapma fırsatını kaçırırdı.
İktidar taşerona tutunuyor
Sendikaların taşeronluğun dev boyutlarını anlatan rakamlarını okuyun.
Devletin ve belediyelerin her alanına nüfuz eden taşeronlar artık iktidarın temel taşıdır.
Taşeron ihaleyi kaybederse işçi de işsiz kalır. Evde ekmek bekleyen çocuklar varken, herkesten A.S. gibi fikirlerini cesurca dile getirmesini bekleme hakkınız yok. Bir çoğu işyerinde yerini sağlama almak için iktidardan yana olduğunu göstermek zorunda hissediyor kendini.
Seçimde görev verilirse bile yapmak zorunda. Hatta oyunu açıklamaya zorlanır. Adı partiliye çıkarıldığı için iktidarın değişmesinden ürker. Sonrasından korkar.
Artık milyonlar bu durumda.
“Tüm olanlara rağmen halk nasıl AKP’ye oy verir?” sorusunun yanıtı buradadır.
O yüzden...
Musul’da konsolosluk çalışanlarını kaptıracak, Suriye’de ata türbesini güvenceye alamayacak, Dışişleri’nde savaş planlarını konuşurken kendini dinletecek, Reyhanlı’da açık ihbara rağmen vatandaşının ölmesini engelleyemeyecek kadar istihbarat özürlü olan iktidar, A.S.’ye gelince zehir hafiye kesilir.
İstihbaratının bir numaralı ismi alenen partili olan devlet, sınırında cirit atanı nasıl yakalasın. Konsantrasyon ve ihtiyaç meselesi.
Elbet gücü A.S’ye yetecek. Bu da başarı.
