Yüzümüzü güldüren sporcular oldu!

Fenerbahçe Basketbol Takımı’nın Avrupa Şampiyonluğu’nun spor tarihimizde bir ilk olması kadar, son zamanlarda ihtiyaç duyduğumuz tek başarı olması da bizi bu kadar sevindirme nedeni! Türkiye, son yıllarda hiç iyi bir gerekçeyle anıldı mı uluslararası kamuoyunda?

Terör, kriz, demokrasi karnesindeki kırık notları yüzümüzü kızarttı, hep eleştiri, hep kınama. Ama bu büyük bir başarı, demek ki oluyor diye de umut veriyor.

Evet oluyor, yatırım yapar, doğru insanları seçer, destekler, çok çalışırsanız büyük bir başarı da geliyor. Bu başarı kadar bize olabilirliği gösterdiği için de FB Basketbol takımına ne kadar teşekkür etsek az.



Yeterince kutlamadığımız VakıfBank Kadın Voleybol Takımı’nın Dünya Şampiyonluğu’nu da bu vesileyle hatırlayıp kocaman bir BRAVO diyelim sporcularımıza!

Amerikalıların Suud’a verdiği ders

Trump’ın Suudi Arabistan ziyaretini dünya kamuoyu ilgiyle izlerken beni eşi Melanie’ye davranışları hayretler içinde bırakıyor! Suudi Arabistan, dinin en katı biçimiyle uygulandığı ve kadınların özgürlük ve haklarının hemen hemen hiç olmadığı bir ülke. Bizzat yaşadım, biliyorum. Resmi konuk olarak kaldığım Kral’ın sarayından üzerimde siyah çarşaf olmadığı için askerlerin süngülü engellemesi yüzünden çıkamamıştım!



Ama bakıyorum ABD Başkanı’nın karısı olunca bırak siyah çarşafı, başını örtme zorunluluğu bile yok! Melanie ilk gün giydiği siyah tulumdan sonra, fuşya rengi gece kıyafetiyle Paris’te bile dolaşabilirdi. Bırak saçı başı, kolları bile açıktı. Trump’ın ilk yurt dışı gezisi de olsa Melanie’nin Suud’a gitme ısrarı şeriat kurallarını takmayıp bildiği gibi giyinmesi, Suudilerin iki yüzlülüğünü sergilemesi yanında beni bir kadın olarak ancak mutlu eder; bir de “kadın hakları ilerlemiş” demek zorunda kalmasaydı!

Trump’ın konuşmasında kullandığı “radikal islam terörizmi” sözünün ise Suudi yöneticilerde nasıl bir etki bıraktığını merak ediyorum. Kızı ve Yahudi damadın heyete eşlik etmesi ise ayrı bir şaşkınlık kaynağı. Demek ki büyük patron gelince her şey mubah!

Geri dönüş sert oldu, açlığa izin yok!

Partili Cumhurbaşkanı döneminde yaşanan ilk sertlik, açlık grevi eylemlerine bütün yurttan destek gelmeye başlayan akademisyen Nuriye Gülmen ve öğretmen Semih Özakça’nın evlerine baskın yapılarak gözaltına alınmaları.



Kongrede özgürlük alanlarının genişletilmesinden bahseden Cumhurbaşkanı’nın ifadelerine ve uzlaşma isteğindeki kamuoyunun beklentisine ters ama niyetine ters değil: toplumsal muhalefetin yayılmaya başlamasına izin verilecek değildi. Tam da OHAL’in bundan böyle olağanüstü değil, olağan hal olarak sürüp gideceğini açıklamışken!

Partili cumhurbaşkanı, tek adam döneminde ülkeyi görüldüğü gibi demir yumrukla yönetecek. Bu sertlikten gerçek FETÖ’cüler de nasibini alacak mı, yoksa sadece FETÖ’cü bahanesi altında muhalifler mi dayak yiyecek?

Görünen o ki FETÖ bahane, baskı şahane olacak. Zaten başka türlü de yükselen sesleri susturmak mümkün olmayacak.