1 Mayıs'ta sokağa çıkan 49 kişi ağır cezalık

İstanbul Cumhuriyet Savcılığı’nca hazırlanan ilk iddianamede, İstanbul Valiliği’nin 16 Ocak tarihli toplantı ve gösteri yürüyüşlerinin nerelerde yapılacağı ve 30 Nisan kararıyla Taksim Meydanı’nda 1 Mayıs kutlamalarına kamu düzeni ve genel güvenlik gerekçesiyle izin verilmediği hatırlatıldı.

Yasağa rağmen 1 Mayıs günü, saat 11.20 sıralarında Şişli, Ergenekon Caddesi ile Kurtuluş Caddesi kesişiminde toplanan grubun "Bu daha başlangıç mücadeleye devam. Direne direne kazanacağız. Her yer Taksim, her yer direniş" sloganları atarak güvenlik güçlerine taş ve havai fişek atarak mukavemet gösterdikleri belirtildi.

"İHTARA RAĞMEN DAĞILMADILAR"

Ses yükseltici cihazlarla üçten fazla kez dağılmaları yönünde uyarılar yapılmasına rağmen göstericilerin ihtara uymadıkları, bir kısım şüphelilerin Kurtuluş’taki binaların çatılarından taş, kiremit, bilye atarak direnmeye devam ettikleri ifade edildi.

Bu esnada bir polis memurunun yaralandığı ve emniyet görevlilerince müdahale ve takip kovalamaca neticesinde şüphelilerin yakalandıkları anlatıldı.

"YÜZLERİNİ FULARLA, ŞALLA YA DA PUŞİYLE KAPATTIKLARI TESPİT EDİLDİ"

İddianamenin devamında görüntü izleme ve tespit tutanaklarına yer verilerek, bazı şüphelilerin güvenlik güçlerine kiremit ve sert cisimler attıkları; bunlardan bir kısmının yüzüne kırmızı ve siyah maske takarak elinde havai fişekle direndiği, bir şüphelinin sırt çantasından terör örgütünün alt yapılanmasının yazılı olduğu bez parçası ile 7 adet havai fişek ele geçirildiği anlatıldı. Davanın her bir şüphelisinin eyleminin altıldığı iddianamede, bu kişilerin terör örgütünün bayrağını taşıdıkları, yüzünü fularla, şalla ya da puşiyle kapattıklarının tespit edildiği belirtildi.

"SUÇ UNSURU YOK. GÖSTERİ VE YÜRÜYÜŞ KANUNA MUHALEFET VAR"

Diğer şüphelilerin ise kanunsuz toplantı ve gösteri yürüyüşüne katıldıkları, kolluk görevlilerinin üçten fazla şekilde toplantının kanunsuz olduğu dağılmaları yönündeki çağrı ve ihtarlarına rağmen dağılmamakta ısrar etmeleri üzerine gerçekleşen müdahale neticesinde yakalandıkları, yakalandıkları esnada üst aramalarında herhangi bir suç ve suç unsurunun bulunmadığı belirtilerek atılı suçlardan birine muhalefet ettikleri belirtilerek haklarında dava açıldı.

FARKLI HAPİS CEZALARI İSTENDİ

Suç iddialarını bu şekilde sıralayan Savcılık, iddianamenin 5 şüphelisi için 4 yıl 5 aydan 10 yıla kadar; 1 şüphelisi için 7 yıldan 15 yıla kadar; 1 şüpheli için 6 yıl 9 aydan 11 yıla; 2 şüphelisi için 3 yıl 9 aydan 6 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılmalarını istedi.

istedi. Diğer 30 şüphelinin de 6 aydan 3 yıla kadar hapsi talep edildi. Şüpheliler, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanacaklar.

İKİNCİ DAVANIN ŞÜPHELİ SAYISI 10

Aynı gün Beşiktaş, Barbaros Bulvarı’nda toplandıklarında yakalanan 10 şüpheli hakkında da İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde ikinci bir dava açıldı. İddianamede, Beşiktaş, Barbaros Bulvarı’nda izinsiz şekilde toplanan grupların tüm uyarılarına rağmen dağılmayarak birlikte yürüyüşe geçtikleri, güvenlik görevlilerine taş atmaya başladıkları, bunun üzerine söz konusu eylemci gruba müdahale edildiği belirtildi.

İŞTE SUÇ DELİLLERİ

Bu iddianamede de yakalanan kişilerin üzerinde bulunan malzemelere geniş yer verildi. Suç unsuru ya da delil olarak sıralanan malzemeler şöyle;:1 demir saplı sapan, 14 adet çeşitli renklerde cam bilye, 3 adet DEV-LİS ibareli flama, 1 adet DEV-LİS ibareli pankart, 2 adet sarı inşaat eldiveni, 1 adet gaz maskesi ve 1 adet SDP ibareli yelek .

Savcılık şüphelilerden 8’i için "2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet" suçunu işledikleri iddiasıyla 6 aydan 3 yıla kadar hapis, 1’i yüzünü kapattığı gerekçesiyle 2 yıl 6 aydan 7 yıla kadar hapis, bir diğeri için de "Terörle Mücadele Kanunu’na muhalefet" suçunu da işlediği iddiasıyla 12 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılmasını istedi.

Özden ATİK / İSTANBUL, (DHA)