Dünya 1065 çeşit probiyotikli turşuyla Guinness Rekorlar Kitabı’na girdi

1065 çeşit probiyotikli turşuyla Guinness Rekorlar Kitabı’na girdi

Paylaş
1065 çeşit probiyotikli turşuyla Guinness Rekorlar Kitabı’na girdi

Afyonkarahisar’ın Dinar ilçesinde emekli kimya mühendisi Mustafa Koca, bitkilerden yaptığı bin 65 çeşit 'probiyotikli turşu' ile Guinness Rekorlar Kitabı’na girmeyi başardı

Afyonkarahisar'ın Dinar ilçesinde yaşayan emekli kimya mühendisi Mustafa Koca, En Çok Çeşit Probiyotikli Turşu Kurma rekoruyla Guinness Rekorlar Kitabı’na adını yazdırdı.

Mustafa Koca, çörekotu, hünnap, ışkın, çiriş, dağ çileği, keçiboynuzu, kudret narı, buğday rüşeymi, buğday çimi, semiz otu, ayrık otu, gojiberry, gilaburu, altın çilek, deniz kadayıfı, demir dikeni, yapışkan andız otu, kapari, enginar, zeytin yaprağı, atkestanesi gibi bitkileri kullanarak ürettiği 1065 çeşit probiyotikli turşusuyla ’En Çok Çeşit Probiyotikli Turşu Kurma’ dalında Guinness Rekorlar Kitabı’na girdi.



’Dünya Erkek Rekorları’ kapsamında düzenlenen rekor denemesi Prof. Dr. Orhan Kural başkanlığındaki rekor tescil ve hakem heyetince tescil edildi. Programa, Dinar Belediye Başkanı Saffet Acar, Ticaret Odası Başkanı Hakan Uyan, İlçe Milli Eğitim Müdürü Hasan Tahtaoğlu, Ticaret Odası Meclis Başkanı Ahmet Acar, kamu kurum ve kuruluş temsilcileriyle çok sayıda vatandaş katıldı.

Mustafa Koca, işyerindeki turşuları göstererek probiyotik turşuların yapılışı ve faydalarını anlattı. Daha sonra Mustafa Koca’nın yaptığı probiyotik turşular ile turşuların üretilip satışının yapılacağı ’Probiyotik ve Turşu Üretim Merkezi’nin açılışı yapıldı.



Guinness Rekorları Türkiye Temsilcisi Prof. Dr. Orhan Kural ve rekor danışmanı Aydın Türkcü, dün sayımı ve kontrolünü yaptıkları 1065 adet turşunun Guinness Rekorlar Belgesi’ni imzaladı. Dinar Belediye Başkanı Saffet Acar ve diğer katılımcılar da şahit olarak belgeyi imzaladı. Sonrasında Prof. Dr. Orhan Kural, Mustafa Koca’ya plaket takdim etti.

’BÜYÜK BİR DEVRİM YAPACAK OLAY’


Prof. Dr. Orhan Kural, "Doğanın her türlü kaynağından insanoğlunun yararlanması gerektiğini düşünüyorum. Buraya gelince böyle bir manzara ile karşılaşacağımı bilmiyordum. Tabi Türkiye’de sesini duyurmak için çılgın olmak gerekiyor. Bir şeyleri göze almak gerekiyor. Tabi göze aldığınız zaman karşı çıkan ve mani olanlar olacak. Burada yapılan çalışma bir bilim adamı gözünde bir emek. Sağlık için çok önemli, büyük bir kazanç. Çünkü çocuklarımız tamamen GDO’lu yiyeceklerle suni reklamlarla uyutuluyor. Tamamen şişman bir ülke olduk.




Hanımlar bütün gün televizyon karşısında oturuyor. Yiyorlar, yiyorlar, kadın günleri yapıyorlar. Böyle bir ortamda büyük bir devrim yapacak bir olay. Ama bunu duyurmak lazım. Buna vesile olabilirsem bu çok büyük bir mutluluk. Bu anlamda Mustafa Koca hocamızı kutluyorum, limon suyuna bağlı probiyotik turşulardan 715, simbiyotik bazlı pribiyotik turşulardan 350 adet saydık. Yani toplamda 1065 adet. Bu bir dünya rekoru. Bundan dünyada ancak 3 çeşidi yapılabilmiş. Ben inanıyorum ki buraya dünyanın birçok yerinden insanlar gelecek. Ben Serdar Ortaç’a söyleyeceğim. İnanıyorum tedavi için o gelecek" dedi.


’BU REKORUN 20 BİNLERLE KIRILMASI GEREKİYOR’


Turşuların yapılışı hakkında bilgi veren Mustafa Koca ise çalışmayı 5 yıl önce başlattığını belirterek, "Ülkemizde 16 bin bitki florası mevcut. Bunun 8 bini insanlar tarafından yenilebilir olması gerekirken bu 65 ile 85 kalem arasında sıkışmış. Bu nedenle vücudumuzda olması gereken 3 bin 200 enzimden 600 kadarının bulunması özellikle dikkat çekilmesi gereken bir konu. Bu gün burada bu rekoru denememizin nedeni, bu konuya dikkati çekmek.


Mustafa Koca

80 milyon nüfuslu bir ülkede hastanelerin acillerine 96 milyon başvuru olması bizim için üzüntü duyulacak bir durum. Bu konuda bir çalışma yapılmıyor diyebilirim. Bu konuya dikkati çekmek istedik. Bu rekoru bunlar için gerçekleştirdik. Bundan sonra binlerle ifade edeceğimiz rekorlar kıracağız. 16 bin bitkisi olan bir ülkede bu rekor 20 binlerle kırılması gerekiyor. Bitkileri birerli, ikişerli ve üçerli kombinasyonlar ile yaparak insanlara ve insan sağlığına katkı sağlamamız gerekiyor. İnsanlara şunu belirtmek istiyorum 60 santigrat dereceye ulaşmış sıcaklıkta hiçbir besin maddesinin enzim ve vitaminleri kalmaz. Bu nedenle bu çalışmayı yapıyoruz" diye konuştu.

Ahmet DAĞLI- Eyüp ŞAHİN / DİNAR (Afyonkarahisar), (DHA)

Haberin Devamı