Siyaset 13 şehide sivil soruşturma
Paylaş
13 şehide sivil soruşturma

Başbakan Erdoğan, 13 askerin şehit olduğu Diyarbakır'ın Silvan ilçesindeki saldırıyı Genelkurmay'ın yanı sıra sivil iradenin de incelediğini söyledi

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, KKTC ziyareti öncesinde Esenboğa Havalimanı’nda açıklama yaptı ve gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Diyarbakır'ın Silvan ilçesinde 13 askerin şehit olduğu saldırıyla ilgili soru üzerine Başbakan Erdoğan, şunları söyledi: "Bu olay sıradan bir olay değil. Dolayısıyla güvenliğimizle alakalı 13 yavrumuzun şehit olduğu böyle bir olayın Genelkurmay tarafından incelenmesi, tetkiki yapılacağı gibi, bir de sivil gözle, sivil iradenin bu şekilde inceleme yapması, araştırması en doğal, en tabii yöntemdir.

Toplumdaki, halkımız arasındaki soru işaretlerine de cevap oluşturabilecek bir araştırmayı çift yönlü yapmamızın uygun olacağına inanarak böyle bir kararı aldık ve onun için böyle bir talimatı vermiş bulunuyoruz. Bazı şeyleri birbiriyle karıştırıyoruz. Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi 74 milyonadır.

Bu sadece Kürt kökenli vatandaşlarımızı kapsamıyor. Bunun içinde tüm etnik unsurlar vardır. Terörist kötü niyetlidir, kötü niyetli olan bizden iyi niyet beklemesin. Bundan sonra daha farklı adımlar atılacaktır. Bu kısa süreli bir mücadele değildir. ETA şöyle yaptı, İRA şöyle yaptı diyorlar. Terör bitti mi?"

"GÜNEY KIBRIS'I TANIMIYORUZ"

''Güney Kıbrıs'ın AB dönem başkanlığı durumunda 6 ay AB ile ilişkilerin dondurulmasından bahsettiniz. Böyle bir süreçte ilişkiler konusunda nasıl bir öngörünüz var?'' sorusu üzerine Erdoğan, bu konuda daha önce Dışişleri Bakanı'nın da açıklama yaptığını anımsatarak, ''Bu bizim hükümet olarak kesin tavrımızdır, kararlılığımızdır'' dedi.

Erdoğan şunları söyledi: “Biz tanımadığımız bir Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ile nasıl olur da AB'de kalkıp onun Birliğe alınmasını bir kabul işareti olarak görüp, onunla masaya oturmak veya onun dönem birliğini yaşamak gibi bir şeyi kabul ederiz, böyle birşey olabilir mi? Bu teklifin bize yapılması bir defa çok yanlış bir şey.

Dolayısıyla AB ne düşünür, bunların hiçbirisi bizi ilgilendirmez. AB; Güney Kıbrıs Rum yönetimi'nin kabul ederken bunu düşünseydi. Onlar buzu o zaman düşünmediler. Bize karşı yanlış yaptılar, bize karşı dürüst davranmadılar. Bize karşı Kıbrıs'ta bir referandumun yapılması hususunu gündeme getirdiler.

Ve Kuzey Kıbrıs'ta yüzde 65 'evet' çıktığı halde Güney'de yüzde 75 'hayır' çıktığı halde kalmışlardır, hayır diyenleri ödüllendirmişlerdir. Bütün bu ödüllendirmelerin hepsi de AB müktesebatına da terstir.

Çünkü şu anda bir defa Kıbrıs'ta müstakil bir 'Kıbrıs Devleti' diye birşey yoktur. Kuzey'de kim var? Kuzey'de Türk devleti var. Rumlar sadece Güney'de var. Kimse dünyayı aldatmasın. Hele hele bizi kimse aldatmaya kalkmasın. Tamamen ortadan, şu anda hatla ayrılmış bir Kıbrıs var. kimi aldatıyorsunuz.

Dolayısıyla Güney Kıbrıs'a böyle bir dönem başkanlığı vermeleri halinde biz kesinlikle kendilerini tanımıyoruz ve Güney Kıbrıs'la böyle bir masaya oturma, görüşme, böyle bir şeyi asla yapmayız. Bunu bilmeleri lazım. Zaten bunu da AB'nin yetkililerinin bildiklerini zannediyorum. Olay budur...''

Haberin Devamı