7 adımda ilişkide yaşanan hayal kırıklığıyla mücadele etmek

İlişkide hayal kırıklıkları hepimizin dönem dönem yaşadığı en can acıtıcı konulardan biri. Birine aşık olmak, güvenmek... Bunlar kolay yaşanan ve hayatta her zaman karşımıza çıkan duygular değil. Bu nedenle karşımızdakinin en ufak hatasında hayal kırıklığına uğrayabiliyoruz. Ancak düşenin tek bir dostu vardır, o da kendisi. Kimseden medet ummamalı, hayal kırıklığıyla mücadelede yalnız olduğumuzu bilmeliyiz. Karşı taraftan gönlümüzü almasını beklemek kimi zaman bizi daha derin buhranlara sürükleyebiliyor. Madem öyle, top kendimizde. Hepimize bol şans! Yolumuza çıkan her unsur, tanıştığımız her insan, içinde bulunduğumuz her olay bizler için birer deneyim. Bu noktada bakmamız gereken şey onlardan ne öğrendiğimiz, bize ne kattıkları, bir sonraki aşamada bakış açımızın nasıl olacağı. Leonard Cohen’in dediği gibi: “Her şeyin içinde bir kırık vardır. Kırık olmasa içeri gün ışığı giremez.” Anlamalı, kabullenmeli, ders çıkarmalı ve hatta affetmeyi öğrenmeliyiz. İnsanlarla olan ilişkilerimizi belirli seviyelere ayırarak inceleyebiliriz. Bu seviyeler arasından bizi en çok ilgilendiren yakın arkadaşlık seviyesidir. Bu tür bir ilişki kurduğunuz arkadaşınızı iyi seçmelisiniz. Unutmamalısın, her insanın bir derdi olacaktır. Her insanın bir hayal kırıklığı olacaktır. Önemli olan arkadaşlık kuracağımız kişilerin bizim gibi pozitif yaklaşımlara sahip olabilmesidir. Hayal kırıklığı başarısızlık ile gelmişse bu konuda bizi destekleyecek ve daha iyi noktaya ulaşmamızı sağlayacak bir arkadaşımızın olması son derece önemlidir. Bizler düşünen ve hisseden varlıklarız. Kalbimizi kıran bir durum karşısında öfkelenmemiz, üzülmemiz ve kendimizi ya da başkalarını suçlamamız çok doğal. Çünkü aşırıya kaçmadığı müddetçe acı çekmek, sinirlenmek ve ağlamak pek çok başlangıcın ve bitişin sonuçlarını oluşturur. Ama esas önemli olan bu duygusallığın bilincinde olarak hisleri yönetmeyi öğrenmek. Hissettiklerimizi kabullendikten sonra artık bize iyi gelecek yöntemler için çaba göstermeye hazır hissedebiliriz. Negatif duyguları pozitif duygulara çevirmek, bize yardım etmek isteyen insanlarla vakit geçirmek, farklı etkinlikler yapmak, uzaklaşmak, dinlenmek, dinginleşmek… Kısacası ihtiyacımız olan iyi ruh hali için ne gerekiyorsa onu elde etmek için harekete geçmek! Gerekirse yazarak, çizerek, sanatla ilgilenerek, meditasyon yaparak, anlatarak ya da susarak rahatlamayı amaç edinmek duyguların mantık önüne tamamen geçmesine engel olmaya yardımcı olur. Hayal kırıklığını güçlü bir şekilde atlatabilmenin en iyi yolu, hissettiğiniz şeyleri ifade etmektir. Bu, sadece duygularınızı başkalarıyla paylaşmak istediğiniz için değil, aynı zamanda bu duygulardan kurtulmanız içindir. İster inanın ister inanmayın, yüksek sesle konuşmanız bazı şeyleri anlamanıza izin verir, eğer bu düşünceleri sessiz tutsaydınız, belki de farkında olmayacaktınız. Örneğin, belki de o kişi hakkında yanlış bir izlenime kapılmış olduğunuzun, aslında o kişiyi olmadığı biriymiş gibi gördüğünüzün farkındasınızdır. Bu en zor olan ama aynı zamanda en önemli olan şeydir: sizi tekrar hayal kırıklığına uğratma ihtimalleri olmasına rağmen, insanlara tekrar güvenmek. Bütün insanlar aynı değildir, ancak körü körüne inanmamak gerektiği de doğrudur. Herkes bir anda farklı bir insana dönüşebilir. Bu bazen başımıza gelir. En büyük sorunumuz ise, bazı şeylerin istediğimiz gibi olacağını beklememizdir. İnsanlara tekrar güvenmek önemlidir, ancak öğrendiğiniz şeyleri de hesaba katmalısınız. Beklentileri ve idealleştirmeleri bir tarafa bırakın. Gözlerinizi tamamen açın ve gerçeğe bakın. Sürekli vaatlerde bulunan insanlarla baş etmenin en kolay yollarından biri, bu insanları oldukları gibi kabul etmektir. Beklentilerimiz, davranışlarında değişim olacağını ummamıza sebep olur; ama kabul edelim ki böyle bir şey bir gecede olmaz. Bu yüzden istikrarsızlıklarını kabul etmemiz gerekiyor. İnsanları değiştiremeyiz. Herkes, kendi yolundadır; herkes, hayatının farklı noktalarında, farklı farkındalık seviyelerine ulaşır. Ummak yerine kabullenmeyi hatırlamamız gerekiyor. Kaçınılmaz olanı kabul etmek, beklentilerin sebep olduğu üzüntüden ve öfkeden kurtulmanızı sağlayacak.