7 yıl önce kaybolan kişiyi öldürüp külçe altınlarını alan şüpheliler adliyede

İnşaat işleri yaptığı İrlanda'dan Türkiye'ye gelen, o tarihte 53 yaşında olan evli 2 çocuk babası Şerif Özdemir, 11 Mayıs 2011 tarihinde memleketi Kütahya'da ortadan kayboldu. Yakınları, 110 bin Euro ile birlikte kaybolan Şerif Özdemir'in bulunması için polise başvurdu. Yapılan aramalardan sonuç alınamadı.

Şerif Özdemir'in kayıp dosyası, Kütahya Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesi tarafından bu yılın ilk aylarında yeniden ele alındı ve özel ekip oluşturuldu. Özel ekip, Şerif Özdemir'in yakınlarının da aralarında bulunduğu 100 kişiyi şüpheli listesine aldı. Bu kişiler tek tek incelendi ve yakın takibe alındı.

EV VE OTOMOBİL ALINCA ŞÜPHE ÇEKTİ

Yaklaşık 6 aylık çalışmanın ardından Şerif Özdemir'in en son kendisine ait özel halk otobüsünde şoför olarak çalıştırdığı Sabit Çakır ile işsiz olan arkadaşı Yücel Alyelken ile görüştüğünü belirledi. Ekipler, Yücel Alyelken'in işiz olmasına rağmen son 7 yıl içerisinde ev, otomobil ve bir ticari taksi satın almasından şüphelendi. Yücel Alyelken evinde, Sabit Çakır ise çalıştığı özel halk otobüsü içerisinde gözaltına alındı. 2 şüpheli, sorgulamalarında Şerif Özdemir'i öldürdüklerini ve 3 külçe altınını aldıklarını itiraf etti.

Şüphelilerden Sabit Çakır, 7 yıl önce arkadaşı Yücel Alyelken ile birlikte Şerif Özdemir'i kent merkezine 40 kilometre uzaklıktaki Söğüt Barajı'na götürdüklerini, burada piknik yaparken kendisinin Özdemir'i tabancayla başından vurarak öldürdüğünü söyledi. Çakır, daha sonra da cesedi arkadaşı Yücel Alyelken ile birlikte toprağa gömdüklerini, tabancayı ve kazma-kürekleri da baraja attıklarını anlattı.

KEMİKLER BULUNDU

Çakır, cesedi gömdükleri yeri de polislere gösterdi. Yapılan kazıda Şerif Özdemir'e ait olduğu sanılan insan kemikleri bulundu. Kemikler otopsi için Adli Tıp Kurumu'na gönderildi. Polisler, olayda kullanılan tabanca ve kazma-küreklerin bulunması için barajda dalgıçlarla arama başlattı.

Gözaltına alınan şüphelilerden Sabit Çakır, Özdemir'i daha önce de yemeğine zehir katarak öldürmeye kalktığını söyledi. Kendisinin daha önce Şerif Özdemir'e ait özel halk otobüsünde çalıştığını belirten Çakır, polislere şunları anlattı:

"Şerif Özdemir yurt dışından gelmişti. Ben onun halk otobüsünde çalışıyordum. Şerif Özdemir daha sonra halk otobüsünü 110 bin Euro'ya başkasına sattı ve 3 külçe altın aldı. Bunun bir külçesini borçlarımı ödemem için bana verdi. Ailesi ile arası açık olduğundan dolayı diğer iki külçe altının emanet olarak bende durmasını istedi. Bu durumu arkadaşım Yücel'e anlatım. Yücel, altınlara sahip olmak için Özdemir'i öldürmemiz gerektiğini söyledi. Olay günü Yücel tabanca bulmuş ve araba kiralamıştı. Ben de Şerif Özdemir'i 'piknik yapmaya gideceğiz' diye çağırdım. Baraj kenarında gittik. Özdemir ellerini yıkamak için arkasını dönünce, Yücel belime silahı sokarak 'ben yapamayacağım elim ayağım titriyor, bugün bu iş bitecek, yap bu işi' dedi. Ben de atışa hazır olan tabanca ile ayağa kalkıp Özdemir'e arkasından başına doğru ateş ettim. Yücel gidip Şerif Özdemir'in başına poşet geçirdi. Onu birlikte otomobilin bagajına koyduk. 1 kilometre ileriye kadar gittikten sonra yol kenarında açtığımız çukura Şerif Özdemir'in cesedini gömdük. Tabanca ile kazma küreği de baraja attık. O bana altın verip iyilik yaptı, bense onu öldürdüm. Pişmanım."

Götürüldükleri Kütahya Emniyet Müdürlüğü'nde sorgulamaları tamamlanan Sabit Çakır ile Yücel Alyelken, adliyeye sevk edildi.