Gündem 'Acaba homo mu oluyorum?'

'Acaba homo mu oluyorum?'

Paylaş
'Acaba homo mu oluyorum?'

18'i tutuklu 118 sanığın yargılandığı İkinci Ergenekon Davası'nın 156'ncı duruşmasına Yalçın Küçük'ün sözleri damgasını vurdu

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nce, Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi’nde oluşturulan küçük salonda görülen duruşmaya, gazeteciler Tuncay Özkan ve Mustafa Balbay ile İbrahim Şahin’in de aralarında bulunduğu tutuklu 14 sanık katıldı.

Oda TV davası kapsamında tutuklu bulunan ancak bu davanın tutuksuz sanığı olan Yalçın Küçük de duruşmaya katıldı.

İlk olarak Oda Tv davası kapsamında tutuklu bulunan bu davanın tutuksuz sanığı Prof. Dr. Yalçın Küçük söz aldı. Bugün başka bir davası olduğunu ancak ona gitmediğini ifade eden Küçük, "Burası ana, diğerleri üvey mahkemem. Onlara fırsat buldukça gidiyorum" dedi.

EN GİZLİ YERLERİMİZİ MINCIKLIYORLAR

Ayrıntılı savunmasını yapmak için çok sayıda kitap ve ansiklopedi ile geleceğini ve bir aylık süreye ihtiyacı olduğunu belirten Küçük, "Burası bir üniversite, burada tarih yazılıyor" şeklinde yargılamayı değerlendirdi. Cezaevinde yapılan aramaları da eleştiren Küçük, aramalar için ellerini her iki yana açılması talimatının kendisini leyleğe çevirdiğini belirterek, "Kendimden şüphelenmeye başladım. Acaba homo mu oluyorum? Her gün her tarafımızı oynatıyorlar. Memur beyler en gizli yerlerimizi mıncık mıncık ediyorlar. Umarım tutukluluk uzun sürmez yoksa başka bir insana benzeyeceğim" diye konuştu. Küçük’ün bu sözleri üzerine Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese "Burası mahkeme salonu" diyerek uyarıda bulundu.

LEVENT ERSÖZ: TEDAVİ İMKANIM YOK, BİR GECE UYANAMAYACAĞIMI BİLİYORUM

İKİNCİ Ergenekon davasında tutuklu yargılanan emekli Tuğgeneral Levent Ersöz, mahkemeye hastalığıyla ilgili dilekçe sunarak, "Bu ucu açık davanın sonucunu görmek istediğimi daha önce söylemiştim. Artık böyle bir düşüncem ve isteğim kalmadı. Çünkü tedavi imkanım yok. Bir gece uyanamayacağımı biliyorum" dedi. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen İkinci Ergenekon davasında tutuklu yargılanan emekli Tuğgeneral Levent Ersöz mevcut sağlık durumunu anlatan 4 sayfalık dilekçesini mahkemeye avukatı aracılığıyla gönderdi. Ersöz, el yazısıyla kaleme aldığı dilekçesinde, 37 aydır tutuklu olduğunu hatırlattı. Uzun bir süre Silivri Devlet Hastanesi’nde tedavi gören Ersöz, mahkeme tarafından sağlık durumunun sorulmasına rağmen hastane yönetiminin herhangi bir rapor göndermediğini belirtti. Sağlık durumunun kötüleşmesi üzerine 21 gün önce Mehmet Akif Ersoy Göğüs ve Kalp Damar Cerrahisi Hastanesi’ne sevk edildiğini ifade eden sanık Ersöz, "Bu süre içinde birçok tetkik tekrarlandı. Bu durum hem zaman kaybına hem de devletin zarara uğramasına neden oluyor" dedi.

ALTARNATİF TIP UYGULANDI

Ersöz dilekçesinde, "Tıbbın yetersiz kaldığı bu durumda doktorlar iyi niyetle alternatif tıp olarak adlandırılan bir tedaviyi denediler. Meyan kökü ve deniz tuzu. Çünkü böbreküstü bezlerim çalışmadığı ve vücut su tutamadığı için tansiyon düşüyor. Bu nedenle yurt dışında henüz deneme aşamasında olan, yan etkileri içerisinde kalp krizine ve vücut direncini düşürme gibi durumlara neden olan bir ilaç getirilinceye kadar meyan kökünü kaynatıp içirdiler. Yemeğime deniz tuzu koydular. Tansiyon maalesef yükselmiyor. Bugün itibariyle alternatif tıp denemesini kestiler. Maalesef, ’Elimizde kullanacak cephane kalmadı’ diyorlar" ifadesine yer verdi.

NE DARBE ÇALIŞMASI YAPTIM, NE DE VATANA İHANET ETTİM

Dilekçenin sonuç ve talep bölümünde kendisinin örgüt üyesi olmadığının altını çizen sanık Ersöz, "Ne darbe çalışması yaptım, ne de vatana ihanet ettim. Ebedi Başkomutanım Mustafa Kemel Atatürk’ün, onurlu, namuslu, vatan, millet, bayrak sevdalısı bir askeriyim. Çocuklarımı da böyle yetiştirdim. Ailece maddi ve manevi olarak tükendik. Sizlere daha önce yaşamak ve bu ucu açık davanın sonucunu görmek istediğimi söylemiştim. Artık böyle bir düşüncem ve isteğim kalmadı. Çünkü tedavi imkanım yok. Bir gece uyanamayacağımı biliyorum. Ailemi ve sevenlerimi benimle aynı duygu ve düşünceleri paylaşanları çok seviyorum, kalbim onlarla beraber. Bundan sonra ne şahsım ne de avukatlarımın hiçbir talebi olmayacaktır. İsteğim, beni Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nden jandarmanın ileri sürdüğü gerekçeleri kabul ederek tedavi imkanı olmayan hastaneye getirten savcı, jandarma personeli ve tedavim yapılamaz duruma gelinceye kadar bekleten, size rapor yazmayan Silivri Devlet Hastanesi yönetiminden şikayetçiyim" ifadeleriyle dilekçesini tamamladı.

DURUŞMA 20 ŞUBAT'A ERTELENDİ

İkinci "Ergenekon" davasına bakan mahkeme heyeti, tutuklu sanıkların bu hallerinin devamına hükmetti. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesince, Silivri Ceza ve İnfaz Kurumları Yerleşkesindeki küçük salonda görülen duruşmada, sanık avukatlarının taleplerinin alınmasının ardından mahkeme heyeti duruşmaya ara verdi. Daha sonra ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanık ve avukatlarının taleplerinin celse arasında değerlendirilmesini kararlaştırdı. Mahkeme heyeti, bütün tutuklu sanıkların, kuvvetli suç şüphesi gösteren olguların bulunması nedeniyle mevcut hallerinin devamına karar vererek, duruşmayı 20 Şubat’a erteledi.

(DHA)

Haberin Devamı