12- Hakemliği bırakmayı hiç düşündünüz mü?
19 yıl önce görev yaptığım okul maçı sonrasında, müsabaka gözlemcisinin, maçın geç başlaması ve yönetimim ile ilgili söylediği sözler gururuma dokunmuş ve sinirimden ağlamıştım. Stattan çıktıktan sonra İl Hakem Kurulu’nu arayıp bir sonraki gün oynanacak müsabakaya çıkmayacağımı ve hakemliği bırakmak istediğimi söylemiştim. Kuruldaki hocam bana sert bir ses tonuyla “Saçmalama, kapat şu telefonu, yarın da maçına çık” demişti. Bu olaydan sonra vazgeçmeyi hiç aklıma getirmedim.
13- Bugünlere gelirken karşılaştığın en büyük zorluklar nelerdi?
Çocukluğum, benim ve ailem için çok kolay geçmedi. Çok genç yaşta çalışma hayatına başladım. Ortaokuldan itibaren hiç yaz tatilim olmadı. Liseye giderken de okul çıkışında çalışmaya gidiyordum. Hakemliğe başladıktan sonra hocalarım bana eğer bu işe devam etmek istiyorsam üniversite eğitimi almam gerektiğini söyledi. Bir anda kendimi iş hayatının yanında ders çalışırken buldum. Gazi Üniversitesi’nin ‘Spor Yöneticiliği’ bölümünü bitirdim. Devamında ise Selçuk Üniversitesi’nde ‘Uluslararası İlişkiler’ bölümünde yüksek lisansımı tamamladım. Şu anda da uzaktan eğitim ile İnsan Kaynakları Yönetimi bölümünde eğitim almaya devam ediyorum.
14- Unutamadığınız söz?..
Mentörüm İbrahim Aksoy’un, “Başarını 1 gün, başarısızlığını 2 gün yaşa” sözü...
15- Unutamadığınız maç?
Cüneyt Çakır ile ilk maçım. Şampiyonlar Ligi’ndeki Atletico Madrid-Real Madrid maçıydı.