Giriş
Anne baba olmak isteyen çiftler ne zaman tüp bebek tedavisine başlamalı?
Günümüzde yaşam koşulları, kariyer planlamaları ve daha birçok sebeple çiftler ebeveyn olma kararlarını ilerleyen yaşlara ertelemektedir. Oysa ki zaman ilerledikçe doğurganlık saatinin de işlediği, yaş faktörünün üreme sağlığı ile doğrudan ilişkili olduğu ve doğal yollarla hamile kalma şansının ilerleyen yaşla birlikte azaldığı unutulmamalıdır. Buna bağlı olarak teknolojinin ve yardımcı üreme tekniklerinin gelişmesiyle birlikte tüp bebek tedavisi doğal yollarla çocuk sahibi olamayan çiftler tarafından her geçen gün daha çok tercih edilmektedir diyen Kadın Hastalıkları ve Tüp Bebek Uzmanı Doç. Dr. Funda Göde; “Tedavinin başarıya ulaşmasında birçok faktör rol almaktadır; bu faktörlerden birinin de tedaviyi geciktirmeden doğru zamanda başlama kararı almak olduğunu söylemek mümkündür. 12 ay boyunca düzenli ve korunmasız cinsel ilişkiye rağmen gebelik oluşmaması kısırlık olarak adlandırılmaktadır; 35 yaş ve üzerindeki kadınlar için bu süre 6 ay olarak kabul edilmektedir. Yalnızca gebeliğin oluşmaması değil, tekrarlayan düşükler de kısırlık kapsamında değerlendirilmektedir. Dolayısı ile bu durumda olan çiftlerin zaman kaybetmeden bir uzmana başvurmaları tavsiye edilmektedir” şeklinde konuştu.
KADIN YAŞI İLERLEDİKÇE DOĞURGANLIK ŞANSI AZALMAKTADIR
Tüp bebek tedavisinde en önemli faktörlerden biri sürece doğru zamanda başlamaktır. Yaş ilerledikçe doğurganlık şansı azalmakta ve tedavinin başarı oranı düşüşe geçmektedir. Bu nedenle çiftlerin zamanında harekete geçmesi büyük önem taşımaktadır diye konuşan Doç. Dr. Funda Göde; “Genel olarak 30 yaş altı kadın hastalarımızda en yüksek başarı oranına sahip olduğumuz bilinmektedir. 30-35 yaş aralığındaki hastalarımızda gebelik şansı hâlâ yüksek olmakla birlikte kademeli bir düşüş gözlemlendiğini söyleyebiliriz. 35 yaş üstünde ise gebelik şansı belirgin ölçüde azalır ve 45 yaş sonrası başarı oranı %10’un altına düşebilir. Bu noktada salt kadın odaklı veriler sunmak da yeterli değildir. Erkeklerde kadınlarda olduğu gibi doğurganlığın sona erdiği bir dönem bulunmasa da yaş ilerledikçe sperm kalitesinde düşüş meydana geldiği bilinir. Ancak tüm bu bulgular genelleme olarak nitelendirilebilir. Tüp bebek tedavisine başlama zamanının çift özelinde belirlenmesi en doğrusu olacaktır. Tedaviye başlamadan önce sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemek, sigara ve alkol tüketimini bırakmak, dengeli beslenmek ve psikolojik destek almak, süreci olumlu yönde etkileyebilir. Yaşam tarzı ile ilgili seçimlerin kadınlarda da erkeklerde de doğurganlığı etkileyebildiği bilimsel olarak gösterilmiştir” diye ifade etti.
TÜP BEBEK TEDAVİSİNE BAŞLAMA ZAMANI SONUCU ETKİLEYEN KRİTİK FAKTÖRLERDEN BİRİDİR
Avrupa İnsan Üreme ve Embriyoloji Derneği (ESHRE) ve Amerikan Üreme Tıbbı Derneği (ASRM) gibi bilimsel toplulukların verilerine göre tüp bebek tedavisinin başarı oranı yaşla doğrudan ilişkilidir. 30 yaş altındaki kadınlarda başarı oranı %50’ye kadar çıkabilirken 35 yaş sonrası %20-30’a, 45 yaş sonrası ise %10’un altına düşebilmektedir diyen Doç. Dr. Funda Göde; “Yaş faktörünün yanı sıra kadınlarda polikistik over sendromu, endometriozis, yumurtlama bozuklukları, tüplerin tıkalı olması gibi durumlarda da tüp bebek tedavisi önerilebilmektedir. Erkeklerde ise düşük sperm sayısı, sperm hareketliliğinde azalma, spermin şeklindeki bozukluklar veya azospermi gibi durumlarda tüp bebek tedavisi uygulanmaktadır. Bunun yanı sıra, herhangi bir sağlık sorunu tespit edilmemesine rağmen gebeliğin oluşmadığı açıklanamayan kısırlık vakalarında, tekrarlayan düşüklerde veya sonuç alınamayan aşılama tedavileri sonrasında tüp bebek tedavisi ile çiftlerimize güzel haberler verebiliyoruz. Tüm bu problemler ele alındığında doğru bir tedavi planı oluşturmak ve pozitif sonuçlara ulaşmak adına tüp bebek tedavisinde zamanlamanın kritik önem taşıdığını belirtmek gerekir” diye konuştu.
ÇİFTE ÖZEL YAKLAŞIM BÜYÜK ÖNEM TAŞIMAKTADIR
Tüp bebek tedavisine başlamak için en ideal zaman çiftlerin eş zamanlı değerlendirilmesi sonucunda belirlenmelidir. Tüp bebek tedavisi her çift için farklı bir süreçtir ve her bireyin doğurganlık durumu kendine özgüdür. Erken teşhis ve doğru planlama, sürecin daha verimli ilerlemesini sağlamaktadır şeklinde belirten Doç. Dr. Funda Göde; “Tüp bebek tedavisinde başarıyı belirleyen en önemli konular arasında kadının yaşı, yumurta rezervi ve kalitesi; erkeğin sperm hareketliliği ve genetik yapısı gibi faktörler olsa da tedavi sürecindeki takip aşaması da pozitif sonuca ulaşmada büyük rol oynamaktadır. Hangi embriyonun ne zaman seçildiği, hangi işlemlerden geçtiği ve hangi sağlık personeli tarafından gerçekleştirildiği detaylı şekilde takip edilmelidir” dedi.
