Anne baba olmak isteyenler ne zaman tüp bebek düşünmeli?
35 yaşın altında olan ve 1 yıl boyunca korunmasız düzenli cinsel birlikteliğe rağmen doğal yolla çocuk sahibi olamayan çiftlerin vakit kaybetmeden hekime başvurmaları ve üreme sağlığına yönelik gerekli kontrollerini mutlaka yaptırmaları gerekir. Bu süre kadın yaşının 35 ve üstü olduğu durumda ise 6 ay olarak düşünülmektedir diye konuşan Kadın Hastalıkları Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Doç. Dr. Işık Kaban; “Çiftlerimiz bize başvurduğunda öncelikle detaylı muayene yapılır ve A’dan Z’ye gerekli tüm tetkikler değerlendirilerek hem kadın hem de erkek kaynaklı karşılaşabileceğimiz tüm problemler araştırılır. Erkek için spermiogram, kadın için hormon testleri, AMH dediğimiz yumurtalık rezerv testi ve rahim filmi başlangıç değerlendirme testlerimizdir. Ortaya çıkan sonuçlar doğrultusunda çiftin aldığı tanıya göre bir yol haritası çizilir. Eğer çift genç yaştaysa ve çocuk sahibi olmaya engel olan belirgin bir problem görülmüyorsa bir müddet daha bekleme süresi tanınabilir.
Gebeliğin oluşmasına engel olabilecek bir problem varsa öncelikle hastalığın durumuna göre medikal ve cerrahi birtakım tedaviler uygulanır. Atılan adımların ve uygulanan ara tedavilerin yanıt vermediği durumda ise tüp bebek tedavisi düşünülebilir. Yeni yöntemlerin uygulandığı ve ilerleyen teknolojinin avantajlarından maksimum düzeyde yararlanıldığı kişiye özel tüp bebek tedavisiyle anne-baba olmanın hayalini kuran çiftlerin çocuk sahibi olmaları mümkündür” dedi.
TÜP BEBEK TEDAVİSİNDE KİŞİYE ÖZEL YAKLAŞIMDA BULUNULMALI
Tüp bebek tedavisi kişiye özel bir yaklaşım gerektirir; bazı çiftler için tüp bebek tedavisine gerek kalmadan uygulanan ön tedaviler çiftlerin pozitif sonuca ulaşmasına yardımcı olurken bazı çiftler için ise tüp bebek tedavisi ilk seçenek olarak planlanmalıdır. Yumurta rezervinin azaldığı, erken menopoz riskinin görüldüğü vakalarda ya da kanser teşhisi sebebiyle kemoterapi öncesi yumurtaların dondurulması gereken acil durumlarda hiç vakit kaybetmeden gerekli tedaviye başlanmalıdır diye uyarıda bulunan Doç. Dr. Işık Kaban; “Yumurta sayısı ve kalitesindeki yaşa bağlı azalma 35’ten sonra hızlanır ve 45 yaşına geldiğinde kadınların birçoğunda yumurta sayısı çok düşük seviyelere iner. Kadınların yaklaşık %10’unda yumurta fonksiyonlarındaki yaşa bağlı azalma daha erken dönemlerde başlar ve rezervlerinin yaşıtlarına göre beklenenden düşük olduğu izlenir. Bu kadınların gebe kalabilme olasılığı yaşıtlarına göre azalmış olabilir ve tüp bebek gibi yardımcı üreme tedavileri tek şansları olabilir. Bu gibi durumlarda tüp bebek tedavisi başvurulması gereken ilk tedavi yoludur. Azalmış yumurtalık rezervinde erken tanı, gebe kalabilme olasılığını artırmak için büyük önem arz eder. Ne kadar geç tanı konursa o kadar zorlu bir mücadele gerekir. Erkek ele alındığında da sperm sayısı ve hareketlilik azsa, medikal tedavilerle çözüme ulaşılamayacak bir durum söz konusuysa cerrahi müdahaleye başvurulması gerekir . Böyle bir durumda da tüp bebek tedavisi ilk seçenektir. Dolayısıyla çiftler yaş, teşhis edilen problem gibi bazı parametrelerle kendi özelinde değerlendirilmeye alınmalı ve ihmal edilmeden uygun zamanlamayla tedavi adımları atılmalıdır” diye belirtti.
FARKLI ŞEHİRDEN GELEN HASTALAR GÜNLÜK GİDİŞ-DÖNÜŞLERLE TEDAVİSİNİ YÜRÜTEBİLİR
Tüp bebek tedavisi için Türkiye’nin dört bir yanından hatta Dünya’nın pek çok ülkesinden sayısız hasta bizlere başvurmaktadır. Özellikle farklı şehirlerden gelen çiftlerden istediğimiz ilk muayeneye geldiklerinde ellerinde olan tüm test sonuçlarını getirmeleri ve kesinlikle eşli olarak gelmeleri önemlidir; kadının veya erkeğin tek başına gelmesi tedavi sürecine geçişimizi uzatmaktadır. Ayrıca çiftlerde herhangi bir kronik hastalık varsa bunlarla ilgili rapor ve bilgilerin de doktora ulaştırılması gerekir diye konuşan Doç. Dr. Işık Kaban; “Şehir dışından gelerek tedavi olmak isteyen hastalarımızı tedavi öncesi bir kez mutlaka görmek isteriz ve ön değerlendirme yaparız; eksik olan testler varsa bunların tamamlanmasını isteriz. Bazı çiftler için tedavi öncesinde tüp bebek tedavisine hazırlık ilaçlarına başlanması planlanmaktadır; bu da kullanılan protokole göre değişim göstermektedir. Tüp bebek tedavisi adet döngüsünün başından itibaren sayılacak olursa toplam 15-18 günlük süreci kapsamaktadır. Tedavi başladıktan sonra hastanın ilk 3-4 günde bir ilaçlara verdiği yanıtı görmek için kontrole gelmesi gereklidir. Tedaviye başladığımız aşamada ise 10-12 günlük yumurta geliştirme tedavisinin ardından yumurtalar toplanır. Taze embriyo transferi yapılacaksa 5 gün sonrasında da transfer işlemini gerçekleştiririz. Embriyoları dondurup daha sonraki bir zaman diliminde transfer edeceksek hastamız yaşadığı şehre dönüş yapabilir, sonrasında günlük gidiş-dönüşlerle ara kontrollerini yaptırabilir. Embriyo transferi sonrası ise bir günlük istirahatin ardından çiftler yaşadıkları şehre dönüş yapabilir” şeklinde ifade etti.
TEDAVİYE KARAR VEREN ÇİFTLER MERKEZ SEÇERKEN BAZI NOKTALARA DİKKAT ETMELİ
Büyük umutlarla anne-baba olmanın hayalini kuran çiftlerin tedavi konusunda karar verip merkez arayışına geçtiği noktada dikkat etmesi gereken çok önemli faktörler vardır diye belirten Doç. Dr. Işık Kaban; “Tedavi olunacak adresin her şeyden önce köklü ve bilimsel alt yapısı olan bir merkez olması son derece önemlidir. Bu aşamada çiftler doktoru ile ilgili fikir birliği sağladıktan sonra merkezin başarı oranını, tıbbi olanaklarını, teknolojiyi ne kadar kullandığını ve tedavinin mutfağı olarak nitelendirdiğimiz laboratuvar koşullarını göz önünde bulundurup karar vermeliler. Tedavinin sonunda sağlıklı bir gebeliğin elde edilebilmesi ve nihai hedef olan doğumun gerçekleşebilmesi için saydığımız faktörlere ek olarak tedavi olunacak merkezin üreme sağlığı alanında Dünya’nın önde gelen dernekleri tarafından laboratuvarı onaylanmış ve sertifikalarla başarısı tescillenmiş olan merkezler olmasına da dikkat edilmelidir” dedi.