Çocuğa ceza mı veriyorsunuz yoksa onda travma mı yaratıyorsunuz?
Çocuk gelişimi hakkında yapılan araştırmalarda çocuklarda, yaptığı bir hata, yaramazlık sonucu olarak "ceza" amacıyla sözel veya fiziksel fark etmeksizin şiddet uygulanmasının çocuğa zarar verdiği, kendini kötü hissettirdiği, korkuya ve güvensizliğe doğru itici güç oluşturduğu belirlenmiş. Üstelik yetişkinlerden gelen bu tür davranışların çocuğun "hatasını anlamasına" da yardımcı olmadığı ortaya konuyor. Peki yetişkinler neden çocuk eğitiminde bu hatalara düşüyor? Çocuğun "hatasını anlaması", sorumluluk alabilmesi için fiziksel veya sözlü şiddet yerine ailelerin ne yapması gerekiyor?
Eğitim Uzmanı Bircan Tavas, çocuk gelişiminde yapılan araştırmalarda çocuğa sözel veya fiziksel şiddet şeklinde uygulanan "cezanın" çocuğa zarar verdiğini, kendini kötü hissettirdiğini, korkmasına yol açtığını ve çocukta güvensizliğe doğru itici güç oluşturduğunun belirlendiğini ifade ediyor. Peki neden çocukla iletişimde ya da çocuk eğitiminde yetişkinler cezaya başvurur?
Yetişkin ceza vererek çocuğun yaptığı yanlışı anlaması için en etkili yol olduğunu düşünür. Ancak çocuk dayak veya tokat yediğinde, aşağılayıcı şekilde konuşulduğunda hatasını anlamaz, tersine içinde yaşadığı duygusal karmaşa ve öfkeyle tekrarlayan davranışlar zinciri oluşacaktır.
Yetişkin kontrol kendisinde olduğu için bir rahatlama hisseder. Deşarj olur. Ancak çocuğa uygulanan fiziksel şiddet aslında yetişkin olarak ne kadar aciz olduğumuzun bir göstergesidir.
Eğitim Uzmanı Bircan Tavas, üstelik uygulanan şiddetle çocuğun sorunları çözmek yerine şiddete başvurması konusunda model olarak şiddet eğimli bir birey yetiştirmiş olacağımızı ifade ediyor.
Fiziksel veya sözlü şiddet çocukta ne etki yaratır?
Yetişkinin bu şekilde davranması çocuğa kendini nasıl hissettirir?
- Çocuk kendini değersiz ve güvensiz hisseder.
- Şiddet eğilimi artar.
- Yetişkinin verdiği ceza sonucu davranış o an için bitmiş olsa da yeniden ortaya çıkma potansiyeli yüksektir.
- Çocuğun psikolojik olarak travmatik zemin ortamında gelişimi sürer.
Çocukluk dönemi bireyin kişilik gelişiminin temelini oluşturduğunu düşünürsek, bu dönemde çocuğun karşılaştığı davranış ve tutumlarda dikkatli olunması gerekir.
İstenmeyen bir davranış yapan çocuğa nasıl yaklaşmak gerekir?
- Çocuğun istenmeyen davranışlarını azaltmak istiyorsak yapılmamasını istediğimiz davranışlar çocuğun düzeyine göre açıklanmalıdır.
- Kurallar açık ve net bir şekilde ortaya koymalısınız.
- Çocuğu yaptığı davranış konusunda önceden uyarmalısınız.
- Tepkiyi görmeden önce çocuğun algısında doğru davranış ile yanlış davranış arasında bir muhakeme , davranış hakkında bir farkındalık bilinci oluşması gerekir.
- Ceza vermek yerine pozitif disiplin yaklaşımında davranışının sonucunu (bedelini) anlamalı ve yaşamalıdır.
Hedef çocuk değil, davranış olmalıdır
Çocuk istenmeyen bir şey yaptığında burada hedef çocuk değil, davranış olmalıdır. Bu şekilde davranmak çocukta nefret oluşturmaz. Çocuğun sorumluluk kazanmasını sağlar.
- Örneğin kirli sepetine çamaşırlarını atmayan birinin aradığı giysiyi giyememesi gibi...
- Oyuncaklarına zarar vererek oynayan bir çocuğa yetişkin duygusal şantaj yaparak "Büyümedin hala oyuncaklarını kırıyorsun? Bunu alıp başka çocuklara vereyim…” gibi cümleler kurmak yerine çocuğun davranışının sonucunu fark etmesi sağlanmalıdır.
- "Bu oyuncağa vurduğun için kolu kırılmış, eskisi gibi olmasa da bantlayalım öyle oynayabilirsin. ”ya da “Ortamdan uzaklaştırıp , biraz daha sakin oynamaya karar verince bana söylemeyi unutma” gibi bir yönlendirmeli cümleler çocuğun hatasını anlamasına yardımcı olur.