Çocukluk 'IZZY, bugün iyi bir soru sordun mu?'
Paylaş
'IZZY, bugün iyi bir soru sordun mu?'

Eğitimci Emine Çalkurlu Posta Gazetesi'nin tecrübe konuşuyor bölümüne anlattı.

Başlıktaki bu cümle 1944 yılında Nobel ödülü alan Fizikçi Isidor Isaac Rabi’nin annesine ait. Törende, “Annem her gün okuldan geldiğimde bana bu soruyu sorardı. O beni teşvik etmeseydi bu ödülü alamazdım” demiş.

Haberin Devamı

Kişisel gelişim konuşmalarında sıkça kullanılan iyi bir örnek. İnsanı soru sormaya teşvik ediyor.

SİZ ÇOCUKLARINIZA OKULDAN GELDİKLERİNDE NE SORUYORSUNUZ?

Biliyoruz ki çocuk, doğası gereği gelişme ve büyüme çabasının bir parçası olarak merak eder. Merak ve sorduğu sorularla yeni kavramları öğrenmeye, neden-sonuç ilişkileri kurmaya ve karşılaştığı güçlükleri yenmeye çalışır.

Çocuğunuzun hayata karşı gösterdiği yer edinme, başarma çabasına nasihatlerinizle mi yoksa samimiyetle onu anlamaya çalışan sorularınızla mı eşlik ediyorsunuz?

Yetişkinler olarak sorulara hak ettiği önemi verdiğimizi sanmıyorum. Önem verseydik “bıktıracak kadar” çok soru soran çocuklardan bu özelliği tekrar kazanmak için eğitimler alan iş insanlarına dönüşmezdik.

Haberin Devamı

Çocuklarımızın yeni sınav içeriklerinde başarı gösterebilmeleri için de analitik ve eleştirel düşünmeye ihtiyaçları var. Neredeyse her gün öğrencilerimizin bu ihtiyaçları ile yüz yüze geliyoruz.

Peki, biz eğitimciler öğrenmelerini bu kadar önemsediğimiz öğrencilerimize “soru sorma fırsatı” veriyor muyuz? Sorularına bildiklerimizi aktarma çabasına girmeden, gerçekten neyi merak ettiklerini daha iyi “anlama sabrı” gösteriyor muyuz?

Hem ailede hem de okullarda işin en başından itibaren çocuğun merakının beslenmesi, soru sorma konusunda yüreklendirilmesi gerekir. Böylece cevap arayan ve sormaktan çekinmeyen çocuğun zekâ ve yetenekleri gelişir, problem çözme becerisi artar.

Öz cümle, akademik başarıda da hayat başarısında da değişimin, gelişimin, yaratıcılığın kaynağı olan sorulara tahmin ettiğimizden daha çok ihtiyacımız var. Ne dersiniz?