Çocuklarda yeterli beslenmeyi büyüme ve gelişme için, yaşamsal faaliyetlerin düzgün bir şekilde gerçekleştirilebilmesi için ona yetecek kadar, çocuğun ihtiyacını karşılayacak kadar beslenme olarak özetleyebiliriz. Haydi, endişelerimize bir göz atalım… “Yumurtasını yiyor ama sütünü her zaman içmiyor.” “Köfteyi sadece iki tane yiyor, fazlasını yediğini hiç göremedim.” “Ispanağı ağzına sürmüyor.” “Ne yaptıysam peynir yediremedim.” Belki bunlardan bazılarını düşündünüz ve hatta yüksek sesle dile getirdiniz, belki de benzerlerini yaşadınız. Sevgili ebeveynler; söyle düşünün, portakal faydalı bir meyve, değil mi? Ama yazın yemiyoruz.

Peki, yazın portakal yemiyoruz diye hasta mı oluyoruz? Hayır. Çünkü onun besin değerine benzer başka bir sebze veya meyve yiyoruz. Dönüyorum çocuğa… Süt içmiyor evet, ama yoğurt yiyor. Peynir sevmiyor evet ama ayran içiyor. Elbette ki beslenme mümkün olduğunca çeşitli olsun istiyoruz ki bu aslında “yeterli” beslenmenin değil daha çok “dengeli” beslenmenin konusu. Ya da şöyle bir bakalım, benim dört köfteyle doyan midemle üç yaşındaki çocuğumun midesi bir mi? Benim içtiğim kadar su içmesini beklemeli miyim? Çocuklarınızın genetik özellikleri, doğum kilosu ve boyu göz önünde bulundurularak bir uzman tarafından boy ve kilo takibi yapılıyorsa, sahip olduğu değerler sağlıklı aralıklardaysa ve siz çocuğunuz için mümkün olduğunca besin çeşitliliği yaratmaya çalışıyorsanız; endişe edeceğiniz hiçbir durum yok. Boyu uzuyor, kilo alıyor; saçları, dişleri ve tırnakları sağlıklı duruyor; demek ki yeterli besleniyor. Yani yeterince yiyor mu? Evet, çok yüksek ihtimalle yeterince yiyor. Endişelenmeyin… Çocuğunuza özel en doğru beslenme bilgisi için bir diyetisyene başvurabilirsiniz.