Antiaging'de son trend

ESRA ÖZÜBEK

eozubek@doganburda.com

Hyalüronik asitin kullanıldığı IAL Sistem ve Bio Expander adlı iki yöntem sayesinde bebek tenine, kırışıklıkların, sarkmaların, matlaşmanın olmadığı bir cilde kavuşuyorsunuz. Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Dr. Orhan Murat Özdemir’e kulak verelim mi?

Antiaging’in efsane güzellik iksiri, hyalüronik asit. Antiaging’in görünen sonuçları hyalüronik asit ile yapılan dolgularda alınıyor: İp gibi olan üst dudağınız bir anda dolgunlaşıyor, sizi yorgun, mutsuz ve yaşlı gösteren çökmüş yanaklar toparlanıyor... Bu asit; vücuttaki nem, esneklik ve hücre yenilenmesini sağlayan kollajenleri harekete geçiriyor. Çeşitli türevleri olan hyalüronik asit yüzde 100 saf olarak üretilince cilt gençleştirmede de kullanılmaya başlandı. IAL Sistem adı verilen bu gençleştirme programında cilde 3 kez, farklı aralıklarla minik aşılar yapılıyor. Aşı sayesinde cildin kendini onaran, nem ve esneklik sağlayan, sıkılaştıran hücrelerine çalışma emri veriliyor.

Sonuç: İkinci günden itibaren ciltte belirgin canlılık, parlaklık, kırışıklıklarda hafifleme ve gerginlik... Monica Bellucci, Juliette Binoche gibi yaş aldıkça güzelleşen aktristlerin kullandığı IAL, sizin de aradığınız gençlik aşısı olabilir. Bu sistem; alkol, sigara, akne, güneş ve solaryumdan zarar görmüş ciltlerde, diğer tedavilerle birlikte tamamlayıcı uygulama olarak da kullanılıyor. Mutlaka tıp hekimleri tarafından uygulanması gereken IAL Sistem, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Dr. Orhan Murat Özdemir başlattı.

Sistemi öncelikle yakın çevresinde denediğini, sonuçlardan emin olduktan sonra kliniğinde uygulamaya başladığını söyleyen Dr. Orhan Murat Özdemir tekniğin çok kolay, acısız, konforlu oluşu ve çabuk sonuç alınması nedeniyle büyük ilgi göreceğini tahmin ettiğini belirtti. Dr. Özdemir, hyalüronik asit ve IAL Sistem hakkında sorularımızı yanıtladı.

Asit aslında kaçındığımız bir maddeyken hyalüronik asit’in kerameti ne?

Hyalüronik asit vücudun en önemli yapı taşlarından biridir ve kan damarlarından iç organlara, cilt içinden eklemlere kadar hemen her yerde bulunur. Hyalüronik asit, bağ dokusunun ana yapı maddesidir. En fazla bebek cildinde bulunur. Hyalüronik asit cilde canlılığı, parlaklığı, nemi, tonusu, gerginliği veren hücre matriksini oluşturur. Hyalüronik asidin 25-30’lu yaşlardan itibaren azalması nedeniyle cildin yaşlanma süreci hızlanır. Böylece cilt canlılığını, parlaklığını, esnekliğini kaybetmeye başlar. Hyalüronik asit, saf bir maddedir. Dışarıdan verilen saf hyalüronik asit cildin savunma sistemini artıracak ve yaşlanma sürecini geriletecektir. IAL Sistem işte bunu yapıyor.

Medikal estetikte dolgularda kullanılan hyalüronik asit nasıl bir içeriğe ve işleve sahip?

IAL sistemdeki hyalüronik asit hangi özellikleriyle farklı? Medikal estetikte hyalüronik asit uygulamaları, cildin daha genç ve daha sağlıklı olmasını, bu yapının zaman içinde bile o şekilde kalmasını sağlar. IAL Sistem’de hiç yabancı molekül içermeyen saf halde hyalüronik asitler var. Bunlar, cilt dokusunun, gençlik veren bileşimlerini uyararak onların yeniden üretilmesini sağlar.

IAL’in kullanım alanları ne?

Hiç bir reaksiyona yol açmaz, çünkü cildin kendi molekül yapısındadır. Yüz, boyun, dekolte ve ellere sıklıkla uygulanır. En önemli kullanım alanı, antiaging uygulamaları. Cildi, yaşlanma sürecinin olumsuz etkilerinden korumak için uygulanan IAL hem önleyici hem tamamlayıcı bir antiaging tedavisi.

Kimler IAL uygulaması için uygun profil oluşturur?

20 yaşından itibaren tüm cilt tipleri için kullanılabilir. Dış koşullar (güneş, alkol, sigara) nedeniyle zarar görmüş veya yaşlanma sürecine girmiş tüm ciltlerde önleyici ve tamamlayıcı bir tedavidir. Standart bir protokolü yok. Yılda 2 kez tekrarlanması etki süresini uzatır.

Uygulamadan önce ve sonra nelere dikkat etmek gerek?

Doktor, hastasının konumuna göre yapılması gerekenleri detaylarla belirtir. Hastanın bol su içmesi, sigara ve içki tüketiminin azaltılması, cildin güneşten korunması için gerekli ürünlerin kullanılması ana kurallar.

Daha ileri versiyon Bio Expander

Bir yöntem daha var: Bio Expander. Bu nasıl bir sistem?

IAL Sistem’in daha ileri bir versiyonu. 25’li yaşlardan itibaren cilde nem, parlaklık kazandıran, sarkmaları önleyen hücreler azalır. Kırışıklık ve çökmeler görülmeden bunları yerine koyarsak yaşlanma sürecini yavaşlatmış oluruz. Bio-Expander bu amaca hizmet eden son yeniliklerden biri. Düz ve çapraz bağlara sahip bir ürün. Düz bağlar nem ve elastikiyet, çapraz bağlar hacim kazandırıyor. Bu sayede, yüz şekli dengeli yapılanıyor. Bu sistem, cilt altına kolayca yerleşerek zamanla deforme olan, çöken, kırışan dokuları destekliyor, hacim kazandırıyor. Üstelik doğal bir görüntü elde ediliyor ve ciltte operasyon izi olmuyor. O da yüzde 100 saf hyalüronik asitten oluşuyor. Protein ve nükleik asit içermediği için son derece sağlıklı ve güvenilir. Nodül oluşturmuyor, vücudunuzdan bir parça gibi duran hacimli bir etki sağlıyor.

Kullanım alanları ne?

Yanak boşlukları, alın kenarları, göz çevresi çukuru ve çene ovalinin yanı sıra dekolte, el üstleri ve alında da hacim etkisi nedeniyle uygulanabiliyor. Konsantre içeriğinden dolayı çok az miktarda uygulanarak aynı etkiyi yaratıyor. Hacim ve nemlendirme oranı, Bio Expander’de daha yüksek.

Hangi cilt sorunları için uygulanmakta?

Dış koşullar nedeniyle zarar görmüş, donuk, cansız, gözeneklerin gereğinden fazla açık olduğu ciltlerde kullanılır. Ayrıca; derin olup cilde fazla yerleşmemiş kırışıklıklarda, özellikle yanaklardaki doku erimesinde, dudak kenarındaki sarkmalarda da etkili.

Uygulama sıklığı ne?

15-20 dakikalık bir sürede, gerekli görülen bölgelere, lokal anestetik kremden sonra uygulanır. Yılda 2 kez tekrarlanırsa etkisi sürer.

Sonuçlar ne zaman ortaya çıkar?

İşlem biter bitmez hacim etkisi görülür. Hafif bir kapatıcıyla aynı akşam dışarı da çıkılır. Nemlilik etkisi ise ertesi günden itibaren gözlemlenir. Üstelik mimiklerinizle birlikte dolgular da hareket ettiği için yapay bir görünüm oluşmaz, doğal hatlara sahip olursunuz.

Yan etkileri var mı?

Yan etkisi yok. Ancak enjeksiyona bağlı iğne etkisiyle çok ufak kızarıklık olabilir. Uygulamadan sonraki bir-iki saat içinde bütün etkiler yok olur. Tedavi süresince hasta bol su içmeli, beslenmesine ve yaşamına özen göstermeli.

(21.01.2012 tarihli Cumartesi Postası'ndan alınmıştır.)