Gündem Antik kentteki 2 bin 200 yıllık tiyatroya biletle giriliyormuş

Antik kentteki 2 bin 200 yıllık tiyatroya biletle giriliyormuş

Paylaş
Antik kentteki 2 bin 200 yıllık tiyatroya biletle giriliyormuş

UNESCO Dünya Kültür Miras Geçici Listesi’nde yer alan Laodikya Antik Kenti’ndeki 2 bin 200 yıllık Batı Tiyatrosu’nda günümüz tiyatrolarındaki gibi biletli oturma düzeninin ve şeref locasının bulunduğu belirlendi

Pamukkale Üniversitesi (PAÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü ve Laodikya Antik Kenti Kazı Heyeti Başkanı Prof. Dr. Celal Şimşek, gazetecilere yaptığı açıklamada, 15 yıldan bu yana Kültür ve Turizm Bakanlığı ile PAÜ adına antik kentte sürdürdükleri çalışmalarda, kentte yaşamın milattan önce 5500’den milattan sonra 7. yüzyıla kadar kesintisiz devam ettiğini ortaya koyduklarını ifade etti.

Haberin Devamı

Antik kentte 2018 yılında da önemli kazı, restorasyon ve konservasyon çalışmaları yürüttüklerini anlatan Şimşek, Türkiye’deki en büyük kurumsal kazı alanı olma özelliği taşıyan Laodikya’da geçen yıl Batı Tiyatrosu’nda çalışma yaptıklarını aktardı.

'BASAMAKLARDA HARFLER VAR'

Şimşek, şu bilgileri verdi: "2 bin 200 yıllık Batı Tiyatrosu, Laodikya antik kentinin kuzeybatısında, Helenistik geleneğe göre tamamen doğal zemine oyularak yapılmış bir yapıdır. Tiyatroda yapılan kazı çalışmalarında alt bölümde 23, üst bölümde ise 20 sıra oturma basamağı ortaya çıkartıldı. Oturma basamaklarının alınlarında yer alan harflerin günümüz tiyatrolarındaki gibi biletli oturma düzeni ile ilişkili olduklarını ve tiyatroda bir şeref locasının olduğunu tespit ettik. Tiyatroda yapılan çalışmalarda yarım daire formunda ilk kez şeref koltuğu ortaya çıkartıldı. Bu da şehrin yönetici ve önde gelen kişileri için tiyatroda özel bölüm ayrıldığını göstermektedir. Oturma basamaklarında yer alan harfler ise biletli numara sistemini ortaya koyması bakımından günümüz tiyatrolarıyla benzerlik göstermektedir."

Haberin Devamı

'2 BİN YIL ÖNCEKİ HALİNE GETİRMEYİ PLANLIYORUZ'

Laodikya antik kentinde bulunan Kuzey Kutsal Agora’yı gün yüzüne çıkarmaya devam ettiklerini belirten Şimşek, şöyle devam etti:

"Milattan sonra 494 yılı depreminde yıkılan blokların portiğe bakan iç bölümünün sıva üzerine renkli fresklerle kaplı olduğunu tespit ederek hazırladığımız restorasyon projesi kapsamında kemerli kapıyı ayağa kaldırdık. Bu bölümde, freskleri dış etkenler ve olumsuz hava koşullarına bağlı oluşabilecek bozulmalardan korumak amacıyla yapıyla uyumlu, hafif ve modüler çelik konstrüksiyon üzerine mebran örtüden geçici koruma örtüsü tasarladık.

Kuzey Kutsal Agora’yı 2 bin yıl önceki haline getirmeyi hedeflediklerini getirmek için çalışmalarımız devam ediyor."

'ORTAYA ÇIKAN EN ERKEN ARKEOLOJİK BULUNTULAR'

Şimşek, Lykos-Çürüksu Vadisi’nde en erken arkeolojik buluntulara ulaştıklarını belirterek, şunları kaydetti:

"Kentin batısında, Laodikya’nın milattan önce 5 bin 500’e tarihlenen erken dönem prehistorik yerleşimine ait kanıtların bulunduğu Kandilkırı yerleşmesinde yapılan çalışmalarda ortaya çıkartılan arkeolojik veriler, Eski Tunç Çağı’na yani milattan önce 3000-2500’e tarihlenmekte olup bunun, Batı Anadolu’da ortaya çıkartılan mimari kalıntılara ait yerleşim verileri olarak ilklerden olması bakımından önemli olduğunu düşünüyorum. Sivil mimariye ait bu yerleşimler Lykos-Çürüksu Vadisi’nde ortaya çıkartılan en erken arkeolojik buluntulardır."

Haberin Devamı