Kendini affettireceğin bir andasın şu anda ve seni dinliyor. Anlatır mısın?
Beni çok yanlış anladın. Aslında ben kendimi yanlış anlatıyor olabilirim. Bir elektriksel uyumsuzluk yaşanıyor ve ben bunun neden yaşandığını anlamıyorum. Geldiğimiz durumda sen biraz benim büyüğüm olduğun için ben kendimi affettirmek istiyorum. Bir şeyler yapmaya çalıştım ve elime yüzüme bulaştırdım. Özür dilerim.
Bana onu nasıl sevdiğini anlatır mısın?
Sevmek nasıl bir şey biliyor musun? Milim oynamaz aklından, kalbinden, elinden, kolundan, saçından, yüzünden… Yüzünden gitmez ifadesi.
Ona hiç sürpriz yapmaz mısın?
Sürprizden anlayacak bir durumda değil. Köpeğimden bahsettim sevgiyi tarif ederken. Aşık olmak dersen başka bir şey söylerim ama sevmek dersen aklıma köpeğim geliyor. Annem, babam…
Ben konuklarımın aşkı nasıl hissettiğini de merak ediyorum. O yüzden biraz ondan bahsetmeni istiyorum. Midende kelebekler mi? Yemek yeme ihtiyacı mı? Koşmak ya da eğlenmek mi?
Tam tersi başıma ne gelirse gelsin direkt olarak yemek yemeyi kesiyorum. Aşk benim için bir sanat gibi. Renklerin canlanması ya da bir melodi... Duyduğun her şeyin farklı bir anlama geliyor olması, yoldan biri geçse ondan sana mesaj getiriyor gibi hissetmektir.